Armağan KULOĞLU YAZAR ONAY


Liderler görüşmesinin ertelenmesindeki belirsizlikler

Liderler görüşmesinin ertelenmesindeki belirsizlikler


Uzun bir süredir Türkiye ve ABD liderlerinin Beyaz Saray’da görüşmeleri için girişimlerde bulunuluyordu. Liderler, uluslararası zirvelerde birkaç defa bir araya gelmişler, en son Temmuz 2023’te Litvanya’da gerçekleştirilen NATO Zirvesi vesilesiyle görüşmüşlerdi. Ancak ABD’nin davetiyle yapılması arzu edilen görüşme gerçekleşemiyordu. Nihayet resmî olarak duyurulmamakla beraber, bir ABD yetkilisinin Mart 2024 sonunda yaptığı bir açıklamada, iki liderin görüşmesi için Beyaz Saray’ın 09 Mart 2024 tarihini önerdiği, Ankara’nın da bunu kabul ettiği belirtilmişti.

Bu ziyaret için Ankara’nın planlamalar, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin de çalışmalar yaptığı bir süreçte bir Türk yetkiliden, Türkiye liderinin programındaki değişiklikler nedeniyle ziyaretin ertelendiği, yeni bir tarih belirleneceği haberi alınmış, Beyaz Saray tarafından da şu an için duyurulacak bir ziyaretin olmadığı, her iki tarafın da uygun göreceği bir zamanda Türk liderini ağırlama arzusunda oldukları açıklanmıştır.

Bilahare Türk Dışişleri sözcüsünün, programların uyuşmaması nedeniyle ziyaretin her iki taraf için de uygun olacak ileri bir tarihe ertelendiği, Türkiye ve ABD arasında üst düzey diyaloğun devam edeceğini açıklamasıyla durum netleşmişti.

Açıklanan resmî durum böyle olmakla birlikte, özellikle Türkiye’nin uzun bir süredir beklediği bu ziyaretin ertelenmesinin daha makul ve anlaşılır sebeplerinin olabileceği düşünülmektedir.

ABD açısından muhtemel sebepler

Muhtemel sebeplerin başında, İsrail’in, Gazze’de sürdürdüğü karşı operasyonun insanlık sınırlarını aşması, katliama ve soykırıma dönüşmesi, maksadının çok ötesine geçerek Filistinlilere hayat hakkı tanımaması, ayrıca saldırı mağduriyetinin arkasına geçerek ABD ve Batı’nın desteğini de alıp, Hamas’ı yok etme bahanesiyle Gazze ve Batı Şeria’yı işgal etmeye kalkarak Filistinlilere yaşanacak toprak dahi bırakmaması karşısında Türkiye’nin takındığı tavır ve gösterdiği anti-İsrail ve anti-ABD tepkisi ABD tarafında sıkıntıya sebep olmuştur.

Türkiye’nin Hamas’ın bir terör örgütü değil, Gazze/Filistin için bir kurtuluş örgütü olduğunu ifade etmesi ve bunu iki hafta kadar önce de üzerine basarak teyit etmesi, Hamas liderini Türkiye’ye davet edip onu törenle karşılaması, görüşmeler yapması, Türkiye ve Hamas örgüt liderinin birlikte fotoğraf vermeleri, ABD dış ve iç politikasında memnuniyetsizlik yaratmıştır.

ABD’deki katliam ve soykırımın protesto edildiği gösteriler çoğalmakta, bunları bastırmak için sert tedbirlere başvurulmaktadır. Bu arada Beyaz Saray Muhabirleri Yemeği, Filistin gösterileri gölgesinde yapılmış, bu gösterilerde Biden soykırıma ortak olmakla suçlanmıştır. Bu durumda Filistin’i destekleyen Türkiye liderinin Beyaz Saray’da kabul görmesinin, ABD’nin politikasına ters düşeceği hesaplanmıştır.

Böyle bir atmosfer içinde ABD’nin, Hamas’a desteğini açıktan ortaya koyan Türkiye liderini Beyaz Saray’da ağırlamanın kendilerine bir maliyet getireceğini düşünerek, söz konusu ziyaretin ertelenmesine katkıda bulunmuş, arzu etmiş, hatta bu durum işine de gelmiş olabilir.

Türkiye açısından muhtemel sebepler

Türkiye, ABD’nin İsrail’i koşulsuz destekleyen, davranışlarına ses çıkarmayan, müsamaha gösteren, hatta soykırıma varan saldırılarını teşvik eden Filistin politikasını uygun görmemekte, buna itiraz etmekte, tepki göstermektedir.

ABD, İsrail’i Orta Doğu’daki kalesi olarak görmekte, sadece Netanyahu’ya daha anlayışlı olması gerektiğini söylemekten daha ileri gidememekte, cılız birkaç itidal çağrısının dışında bir engellemede bulunmamaktadır.

Türkiye’nin ve birlikte hareket ettiği ülkelerin bu katliamın/soykırımın durdurulması hususundaki çabaları, bir tavır gösterilmesini gerekli kılmıştır.

ABD, Hamas’ı kendisiyle birlikte birçok ülkenin terör örgütü olarak kabul etmesinden dolayı kendisini haklı görmektedir. ABD’nin bu tavrında, ABD’deki Yahudi Lobisi’nin de etkisi altında kalması Türkiye tarafından yadırganmaktadır.

Türkiye lideri, Netanyahu’yu Hitler’e benzetmiş, “Gazze Kasabı” olarak nitelemiş, Washington’u da İsrail’e verdiği koşulsuz askerî ve diplomatik destek nedeniyle eleştirmiş, “Hamas’ı terör örgütü olarak yaftalayanlar arasında yer alamayız” açıklamasında bulunmuştur.

Bir diğer konu da, ABD’nin Temsilciler Meclisi’nde kabul gören kararı içinde bulunan İsrail’e 26 milyar dolarlık desteğin tepkiyle karşılanmasıdır.

ABD başkanlarının, her yıl 24 Nisan’da yaptığı konuşmalarda, 1915’te meydana gelen olay için “yaşanmış elim hadiseler” derken, Biden’ın “Bu Ermeni soykırımıdır” demesinin kabul edilemeyecek bir açıklama olması da ziyaretin ertelenmesinde önemli sebeplerinden biri olmuştur. Bu tutumunu 2021’den beri ısrarla devam ettirmesi sıkıntı yaratmaktadır.

Ziyarete gidildiğinde, bu konularla birlikte, Türkiye’nin güvenliği ve bekası gereği ABD’nin Suriye kuzeyinde takip ettiği politikadan kaynaklanan hoşnutsuzluğun da gündeme getirilmesi gerekmektedir.

ABD’yle ilişkilerin kısmen düzelme kaydettiği bir ortamda, F-16 ve ekonomi dahil birçok hususta ilerleme kaydetmişken, olumsuz bir durum yaratmamak için, seçimlere kadar ilişkileri stabil tutmakta fayda görülmüş olması da, ziyaretin ertelenmesine sebep teşkil etmiş olabilir.

***

-Biden ve yönetimi, Türkiye’ye karşı genelde olumsuz bir tutum sergilemektedir. Türkiye’nin, İsrail, BAE, S. Arabistan, Mısır ve hatta Yunanistan’la ilişkilerini düzeltme noktasına gelmesi, Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerini korumak için yaptığı girişimleri, alçak bir profil göstererek fazla tepki çekmeyecek seviyeye çekmesi dahi, ABD’yle ilişkilerinin arzu edilen derecede düzelmesine fayda etmemiştir.

-İki ülkenin Suriye kuzeyi politikası ise tamamen birbiriyle zıttır. ABD’nin hedefi, Türkiye’nin bekasını tehdit etmektedir. Ancak Türkiye de Jeopolitik başta olmak üzere birçok açıdan bölgede vazgeçilemeyecek bir ülke olduğunun farkındadır.

-ABD siyaseti, Gazze katliamı nedeniyle İsrail’i taşıyamayacak duruma gelmiş, Türkiye’nin Hamas tutumu nedeniyle de baskı altında kalmıştır.

-Mevcut atmosfer itibarıyla Türkiye liderinin Beyaz Saray’da kabul görmesi, yaklaşan seçimler açısından yönetim üzerinde olumsuz bir etki göstereceğinden, ziyaretin ertelenmesinin ABD açısından uygun olacağı düşünülmüş olabilir.

-Türkiye’nin de, düzelme temayülünde olan ilişkilerin, ihtiyacı olan konularda olumsuzluk yaratmaması için ziyaretin ertelenmesine sıcak baktığı söylenebilir.

-Bu durumda ABD’nin, Türkiye’nin Hamas tutumu ve Liderinin de Hamas Liderini Türkiye’de kabul edip görüşmesinden sonra, ABD’ye gelip ABD Lideriyle görüşme yapmasının siyasi ağırlığını kaldıramayacağı, bu nedenle ziyaretin yapılmasını kendisi açısından sakıncalı gördüğü ve bunu arka kapı diplomasisiyle Türkiye’yle paylaşıp, ilişkilerin de bozulmaması için öncelikle bunun Türkiye tarafından “programlarımız uyuşmadı” diyerek bir açıklamayla duyurulmasını talep etmiş ve bu konuda iki ülke de mutabakata varmış olabilir.

-Ancak görüşmelerin bir davetle olması yerine, iki liderin NATO başta olmak üzere diğer organizasyonlar vesilesiyle bir araya gelmesiyle olabileceği düşünülmektedir.

-Seçimlerde Biden gider, Trump gelirse, onun da yönetimde olduğu zamandaki dengesiz ve pragmatik uygulamalarına bakıldığında, Biden’dan farklı, ancak bizim için çok da arzu edilen bir ilişki içinde olması da beklenmemelidir.