“SAĞLIK ÇALIŞANLARI 1-2 AĞUSTOS’TA İŞ BIRAKIYOR, SABİM ÖNCÜLÜĞÜNDE HAKLARIMIZI İSTİYORUZ!”

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI 1-2 AĞUSTOS’TA İŞ BIRAKIYOR, SABİM ÖNCÜLÜĞÜNDE HAKLARIMIZI İSTİYORUZ!”

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI 1-2 AĞUSTOS’TA İŞ BIRAKIYOR, SABİM ÖNCÜLÜĞÜNDE HAKLARIMIZI İSTİYORUZ!”


SAHİM-SEN’DEN İŞ BIRAKMA EYLEM DEĞERLENDİRMESİ

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI 1-2 AĞUSTOS’TA İŞ BIRAKIYOR, SABİM ÖNCÜLÜĞÜNDE HAKLARIMIZI İSTİYORUZ!”

 

Sağlıkçılar, 1-2 Ağustos tarihlerinde iş ‘Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele’ (SABİM) Platformu öncülüğünde iş bırakan sağlıkçılar haklarını istiyor. SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, “Saha, zaten eylem istiyordu. Eylem ve bir arada olmamız sahada çok ilgi uyandırdı. Çok güzel geri dönüşler oldu. Biz, 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu üyelerimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye hazırız. Emekçi hakkını istiyor artık. Yetkili olmak için etkili sendikalarda buluşalım dedik ve ilk eylemimizi gerçekleştirdik. Sağlık emekçilerinin kronikleşen sorunlarını SABİM güç birliğinde aşalım.” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sağlıkçılar, 1-2 Ağustos 2023 iş bırakma eylemi yapıyor. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, iş bırakma eylemi ile ilgili ortak bir bülten oluşturduklarını belirtti. Bültende; 

 

 

 

“Sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan değerli çalışanlar, 

 

 

 

21 mücadele kuruluşunun bir araya geldiği SABİM platformunda yer alan kuruluşlara üye olarak bizlere olan güvenini tasdik eden kıymetli üyelerimiz, siz değerli halkımız ve hastalarımız,

 

 

 

Ayrı yönlerimizi bir kenara bırakarak sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini, haklı mücadelemizi daha sesli duyurabilmek, birlikteliğimizi ortaya koyabilmek adına SABİM platformu çatısı altında bir araya geldik.

 

 

 

Toplu sözleşme taleplerimizi belirleyerek, platformun büyük çoğunluğunun katılımıyla 1-2 Ağustos’ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldık.

 

 

 

Çünkü;

 

 

 

ÖLÜYORUZ!

 

ÖLDÜRÜLÜYORUZ!

 

EKONOMİK OLARAK AÇLIK SINIRINDAYIZ!

 

TÜKENİYORUZ!

Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniğe girip sağa sola ateş edebilen kişilerle iç içeyiz. Şiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bu silahtan çıkan bir kurşunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz!

 

 

Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz!

 

 

 

Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri…

 

 

 Şiddeti üreten, bu sistemin kendisi, biliyoruz. 

 

 

 

Çeşitli kalemler altında ödenen ve emekliliğe yansıtılmayan ek ödemelerle avutuluyoruz, kandırılıyoruz. Gerçek enflasyon karşısında bizlere sadece %17,5 zam reva görülürken, emekliliğimize yansımayan seyyanen zam ile eğitimli olmak cezalandırılıyor ve mezarda emekliliğe mahkûm ediliyoruz.

 

 

 

Alım gücümüz büyük bir hızla azalıyor, fazla çalışma ücretimiz, iş hukukuna göre normal mesaimizin 2 katı olması gerekirken, yarısından az alıyoruz. Çocuklarımız için sağlıklı beslenme koşullarını sağlayamıyoruz, eğitim masraflarını, kiramızı bile ödemekte zorlanıyoruz.

 

 

 

Uluslararası aile hekimliği uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile sağlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı sorunu çözülmüyor, düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile sağlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iş yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti ihmal ediliyor.

 

 

 

2010 yılından bu yana aile hekimleri ve çalışanlarının özverileriyle sayısız başarı elde etmiş aile hekimliği uygulaması, liyakatsiz eller sebebiyle geriye gitmeye devam ediyor. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nu düzenlemek yerine 657 sayılı Kanuna göre ceza verilerek anayasal haklar görmezden geliniyor, liyakatsizlik ve art niyet, yönetimdeki etki alanını giderek arttırıyor.

 

 

 

Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor.

 

 

 

NEFES ALAMIYORUM, İMDAT! DEMEYEN KİMSE KALDI MI ARAMIZDA?

 

 

 

Daha ne kadar dibe vurabiliriz? Artık göğsümüzü gere gere hekimim, hemşireyim, ebeyim, sağlık çalışanıyım demeyi geçtik, çalışanlar olarak memurum demekten utanır hale geldik.

 

 

 

Ayrıca, Sarı-Sen’in Toplu Sözleşme Teklifinde ileri sürdüğü,

 

 

 

Dayanışma aidatını kabul etmiyoruz! Sendikal ikramiyenin barajlara bağlanmasını kabul etmiyoruz! Yetkili sendika tarafından kullanılan ve ayrımcılığa yol açan tabip dışı ifadesini kabul etmiyoruz! 

 

 

 

Ne yapacağız? Kafamızı öne eğip “Boş ver, böyle gelmiş böyle gider, başımı derde sokmayayım” mı diyeceğiz!

 

 

 

Yoksa bize yapılan zulme sesimizi çıkarıp tepkimizi mi göstereceğiz?

 

 

 

Tabii ki, demokratik tepkimizi meşru zeminde göstererek, hep beraber, tek bir ağızdan artık yeter, hakkımızı verin diyeceğiz!

 

 

 

Biliyoruz ki, sağlık, en temel haktır. Sağlık hizmetleri bir ekip işidir ve bir bütündür!

 

 

 

Ülkemizde oluşacak ideal sağlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun bilinmesini arzu ediyoruz.

 

 

 

Pandemide, depremlerde ve her türlü zorlu şartlarda halkımıza ve hastalarımıza verdiğimiz fedakârca hizmetin unutulmamasını bekliyoruz.

 

 

 

Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz.

 

 

 

Bu sebeplerle; 

 

 

 

Hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal sağlık sistemi için,

 

 

 

Bugün ve yarın acil işlemler dışında sağlık hizmetini durduruyor, İŞ BIRAKIYORUZ!

 

 

 

Saygılarımızla.”

 

İfadesine yer verildi.

 

 

 

 

ALFABETİK SIRA İLE SABİM BİLEŞENLERİ

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF)

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)

Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF)

Anadolu Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (ANADOLU SAĞLIK-SEN)

Bağımsız Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (BAĞIMSIZ SAĞLIK-SEN)

Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASI)

Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (BİRLİK SAĞLIK-SEN)

Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (GENEL SAĞLIK-İŞ)

Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (HEKİM BİRLİĞİ)

Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HEKİMSEN)

Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN)

Hürriyetçi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (HÜRRİYETÇİ SAĞLIK SEN)

Liyakatli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (SAĞLIK LİYAKAT-SEN)

Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN)

Sağlık Çalışanları ve Sosyal Hizmet Sendikası (SAĞLIK ÇALIŞANLARI SENDİKASI)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Hak Sendikası (SAĞLIK HAK-SEN)

Sağlıkçı Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (SAĞLIKÇI BİRLİĞİ SENDİKASI)

Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (TABİP-SEN)

Tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (TÜM SAĞLIK SEN)

Yenilikçi Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (YENİ SENDİKA)

 

 

 

SABİM TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ

ŞİDDET

 

    Sağlık Bakanlığı bünyesinde ilgili tüm meslek örgütleri ve sendikaların da temsil edildiği Şiddetle Mücadele Kurulu kurulmalıdır.

    Kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının önlenmesinde etkin yasal düzenlemelerin yanı sıra işyerlerinde de gerekli teknik önlemler alınmalı, birimler kurulmalıdır.

    Beyaz kod veren sağlık çalışanı olayın olduğu gün idari izinli sayılmalıdır.

    Aile sağlığı birimlerinde güvenlik görevlisi bulundurulmalıdır. Bu güvenlik görevlilerinin mali ve sosyal hakları Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.

    Şiddet kadar, kurumlarda yaşanan mobbingin de önemi kavranmalı, buna ilişkin yasal mevzuat düzenlenmelidir.

 

 

 

MALİ HAKLAR

 

    Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ücretleri, en düşük devlet memuru aylığı yoksulluk sınırı üzerine çıkarılarak, emekli aylığına yansıyacak şekilde tek kalem maaş olarak ödenmelidir. Uzman hekim maaşı yoksulluk sınırının üç katı olacak şekilde düzenlenmeli; tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının maaşları da eğitim düzeyi, hizmet yılı, mesleki sorumluluklar ve riskler gözetilerek yeniden belirlenmelidir. Tüm çalışanların vergi oranı %15 olarak sabitlenmelidir.

    Nöbet ücretleri, aylık ücretin saat başına düşen tutarın en az 2 katı olacak şekilde ödenmeli, bu nöbet ücretine riskli birim ve gece çalışma farkı ile resmi ve dini bayramlar %100 olarak eklenmelidir. Nöbet ücretlerinin takip eden ayın en geç 15’inde genel bütçeden ödenmesi hüküm altına alınmalıdır. 

    Tüm kamu sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına kendi bayram ve mesleki kutlama günlerinde (14 Mart Tıp Bayramı, Hemşireler Günü, Ebeler Günü, Sağlıkçılar Günü vb.) bir maaş tutarında tediye verilmelidir. Ayrıca, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.

    Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanından yıllık izin ve hastalık raporlarında maaş kesintisi yapılmamalıdır. Aile sağlığı çalışanlarının 1,5 olan tavan ücret katsayısı 3’e çıkarılmalıdır. ASM gider ödeneği kalemi oranları, Sosyo-gelişmişlik ödemesinde bölge oranları ve deprem bölgesi öncelikli olarak güncellenmeli ve çarpan katsayısı, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde yer alan ilk 1000 puana kadar olan hak ediş kalem katsayısı %100 arttırılmalıdır. ASM’ler güvenlikli fiziki koşulları uygun olacak şekilde kamu tarafından inşa edilmelidir. Bunlar gerçekleşinceye kadar ASM’lerin kira, personel ve her türlü giderleri merkezi bütçeden karşılanmalıdır. 

    Aile hekimliği dahil tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına; giyim yardımı, aile yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ölüm yardımı ve ulaşım yardımı güncel ekonomik rakamlara ve hizmet bölge ve gruplarına göre belirlenip ödenmelidir. Afet bölgelerinde görev yapan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının barınma ihtiyaçları acilen karşılanmalıdır.

 

 

 

 

 

ÖZLÜK HAKLARI

 

    Fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı hakkı) yıl başına 90 gün olarak, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını kapsayacak ve geçmişe de dönük olacak şekilde yeniden düzenlenmeli, kamunun yarası yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalıdır

    Kamuda sözleşmeli istihdama ve hizmet alım sözleşmelerine son verilmeli, kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır. Lisansüstü eğitimini tamamlayarak YÖK tarafından tanınan alanlarda uzmanlığını alanlar için kadro açılmalı ve istihdam edilen çalışanlara uzmanlık tazminatı verilmelidir.

    Yüz yüze veya uzaktan gerçekleştirilen hizmet içi eğitimlerin süresi mesaiden sayılmalı ve mesai saatleri sonrası yapılan eğitimler için nöbet ücreti ödenmelidir.

    5510 ve 5434 sayılı kanunlara göre emekli olanlar ile çalışanlar arasındaki emekli aylığı farklılığı giderilmelidir.

    Sağlık ve sosyal hizmet kolu dahilinde bulunan kurum ve kuruluşlarda mazeret atamalarında aile birliğinin sağlanmasına engel teşkil eden sınırlamalar ortadan kaldırılmalıdır. Üniversite hastaneleri arasındaki tayin sorunu çözülmelidir.

 

 

 

ÇALIŞMA KOŞULLARI

 

    Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, kendi kadro ünvanlarına uygun pozisyonlarda çalıştırılmalıdır.

    Eşi ölen veya boşanma sebebi ile çocuğunun velayeti verilmiş olan sağlık çalışanına isteği dışında gece nöbeti görevi verilmemelidir.

    Sağlık çalışanlarının iş yükünü artıran personel eksikliği giderilmeli, gerekli personel istihdamı sağlanmalıdır. Kamudaki farklı istihdam modelleri ortadan kaldırılmalıdır.

    Nöbet tutulan hastanelerde 10 yaşından küçük çocuğu olan sağlık çalışanları için, nöbette çocuklarının bakım ve gözetimi için 7/24 hizmet veren kreş imkânı idare tarafından sağlanmalıdır.

    OECD verileri baz alınarak hasta başına düşen sağlık çalışanı verileri göz önüne alınarak ve ortalamalara dikkat edilerek sağlık çalışanı atamalarını yeterli düzeyde yapılmalıdır.

 

 

 

LİYAKAT

 

    Görevde yükselme sınavlarında mülakat kaldırılmalıdır.

    Sözleşmeli yöneticilik modelinden vazgeçilmeli; tüm yöneticiler ehliyet ve liyakat kriterlerine göre, merkezi bir şekilde atanmalıdır. 

    Tüm birim amirlerinin belirlenmesinde; objektif ve liyakate uygun kişilerin aday olabileceği ve işyerinde çalışanlarının da görüşünün alınacağı, belirli bir süre için seçileceği bir sistem yönetmelik ile düzenlenmelidir.

    Yönetici pozisyonunda görev yapan çalışanlar, sendika üyesi olamayacaklar kapsamına alınmalıdır.

    Sendika üyeliği ve üyelikten çekilme işlemleri E-Devlet üzerinden yapılmalıdır.

 

 



GÜNCEL 1.08.2023 13:14:00 0

Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

Mahkeme Durdurma Kararı Verdi TOKİ Müteahhidi Uymadı

Mahkeme Durdurma Kararı Verdi TOKİ Müteahhidi Uymadı

Köfteci Yusuf'un sahibi Yusuf Akkaş'tan haber alınamıyor

Köfteci Yusuf'un sahibi Yusuf Akkaş'tan haber alınamıyor

Havalimanına ulaşımda “Büyükşehir” dönemi,yolcuları memnun etmedi

Havalimanına ulaşımda “Büyükşehir” dönemi,yolcuları memnun etmedi

Çin Türkiye'yi Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayet etti

Çin Türkiye'yi Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayet etti

YAĞIŞ VE RÜZGARLA BİRLİKTE SICAKLIKLAR AZALACAK

YAĞIŞ VE RÜZGARLA BİRLİKTE SICAKLIKLAR AZALACAK

İMAMOĞLU: BİZİ BIKTIRACAKLARINI, YILDIRACAKLARINI ZANNEDENLER VARSA, ONLARIN AKLINA ŞAŞARIM

İMAMOĞLU: BİZİ BIKTIRACAKLARINI, YILDIRACAKLARINI ZANNEDENLER VARSA, ONLARIN AKLINA ŞAŞARIM

Yüksek Faturalardan Korunmak İçin Kombi Bakımını İhmal Etmeyin

Yüksek Faturalardan Korunmak İçin Kombi Bakımını İhmal Etmeyin

ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNİ DEĞİŞTİRMEK, 101 YILLIK CUMHURİYETİMİZİ YIKMA GİRİŞİMİDİR !

ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNİ DEĞİŞTİRMEK, 101 YILLIK CUMHURİYETİMİZİ YIKMA GİRİŞİMİDİR !

Apronjet Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yeşilgül: " Almanya'nın 48 Saatlik Başvuru Kuralı Sektörü Felç Ediyor "

Apronjet Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yeşilgül: " Almanya'nın 48 Saatlik Başvuru Kuralı Sektörü Felç Ediyor "

İSTANBUL’A 21 YENİ KREŞ DAHA

İSTANBUL’A 21 YENİ KREŞ DAHA

AKOM’DAN SAĞANAK YAĞIŞ UYARISI

AKOM’DAN SAĞANAK YAĞIŞ UYARISI

ZAFER BAYRAMI, İSTANBUL’DA GÖRKEMLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANACAK

ZAFER BAYRAMI, İSTANBUL’DA GÖRKEMLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANACAK

ÇAĞDAŞ GENÇLİK 3. GELENEKSEL BÜYÜK TAARRUZ AFYONKARAHİSAR BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

ÇAĞDAŞ GENÇLİK 3. GELENEKSEL BÜYÜK TAARRUZ AFYONKARAHİSAR BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

KAÇAK İNŞAAT İBB TARAFINDAN 16 AĞUSTOS’TA MÜHÜRLENDİ

KAÇAK İNŞAAT İBB TARAFINDAN 16 AĞUSTOS’TA MÜHÜRLENDİ

Prof. Dr. Naci Görür: Depreme dirençli kentler yaratmalıyız

Prof. Dr. Naci Görür: Deprem dirençli kentler yaratmalıyız

Yurt Dışı Harç Pulu Zammı Yürürlüğe Girdi

Yurt Dışı Harç Pulu Zammı Yürürlüğe Girdi

Marmara ve Ege Bölgeleri Su Kıtlığı Alarmı Veriyor

Marmara ve Ege Bölgeleri Su Kıtlığı Alarmı Veriyor

İSTANBUL’UN TÜM İLÇELERİ HALK EKMEK’E KAVUŞTU

İSTANBUL’UN TÜM İLÇELERİ HALK EKMEK’E KAVUŞTU

Kapılarına Asılan Yazıyla Evlerinin Ellerinden Alındığını Öğrendiler.

Kapılarına Asılan Yazıyla Evlerinin Ellerinden Alındığını Öğrendiler.

TDK’ya Çağrı: Kız Çocuklarımızı Hedef Gösteren Atasözleri (!) Sözlüğümüzden Çıkarılsın

TDK’ya Çağrı: Kız Çocuklarımızı Hedef Gösteren Atasözleri (!) Sözlüğümüzden Çıkarılsın