Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun

Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun

Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun

 

 

Rahmetlik Babam Prof. Dr. İbrahim Hakkı Atun bundan tam 14 sene evvel ebediyete göç etti. Kendisi gitti ama kurucusu olduğu Van 100. Yıl Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Elazığ Veteriner Enstitüsü, Pendik Veteriner Enstitüsü gibi bilim yuvaları, KKTC’nin Üniversiteler adası olmasının fikrini ortaya atması ve adadaki eğitim kıvılcımını çakması gibi eserleri bu dünyada kaldı. Belli ki uzun bir müddet daha kalmaya da devam edecek.

 

 

 

Herkesin babası kendine kıymetli ve özel ancak benim babam yokluk yıllarının Kıbrıs’ında, canını dişine takarak tek başına yollara düşmüş bir adam…

 

 

 

Karpaz’ın Ergazi (Ovgoroz) köyünde 1 Ocak 1916 sabahı, zorlu koşulların hüküm sürdüğü yıllarda doğmuş babam… Hayata tutunmayı başaramamış 12 kardeşten, hayatta kalabilenlerin 2’ncisi… Sonradan 3 kardeşi daha olmuş. Hepsi de erkek…

 

 

 

Babası, Karpaz bölgesinin imamı ve hocası olan, rahmetlik dedem Mehmet Rifat Efendi. Annesi ise ev hanımı rahmetlik Ayşe nenem. Evleri dönemin yapı sistemine göre güzel inşa edilmiş, tavanı mertek üzerine tahta kaplama, onun üzerine de ince bir betonun döküldüğünü düşündüğüm büyükçe bir ev. Bahçesinde içinde bir kere yıkanma şansını elde ettiğim kocaman bir küp, ayrı bir binada samanlık ve ayrı bir kümes. Çocukluk yıllarımda kümesteki tavuklar ve horozlar benim arkadaşımdı. Çok iyi anlaşırdım onlarla. Küçükbaş hayvanların barındığı ağıl tam olarak neredeydi hiç hatırlamıyorum. Sayısını hatırlayamadığım kadar zeytin ve harup ağacı ile içinde arpa ve buğdayın yetiştiği, yanından derenin de geçtiği dönümlerce de tarla vardı. Kantara’dan akmaya başlayan dere, dedemin tarlasının yanından geçerdi. Yazın çalıdan siciler (eşek arısı) için ölümcül bir silah hazırlar, sici avına çıkardık dere kenarında. İngiliz Sömürge yönetimi sici başına 2 kuruş verirdi o dönemlerde. İki tane siciye bir tane Kit Kat çikolata alırdık rahmetlik Mustafa amcamın dükkanından. İyi paraydı bakır bir kuruşlar o dönemde.   

 

 

 

Babam, Lefkoşa’daki İslam Lisesinde öğretim görüyordu. Anlattığına göre iyi bir öğrenciydi. Liseyi birincilikle bitirdiğini söylerdi hep bana. Kıbrıs Türk’ü olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin yatılı bursunu kazanıp üniversite eğitimi için Kıbrıs’tan çıkıp Türkiye’ye gittiği yıl 1936. Yol ve ilk aylardaki geçim parasını karşılamak için, dedem ve nenem birkaç tane küçükbaş hayvan satarak cebine üç beş kuruş koymuşlar ve dualarla Larnaka’dan babamı yolcu etmişler. Uzun bir gemi yolculuğu, sonra da kara trenle Ankara’ya ulaşmaya başarmış babam bu çetin yolculuğun sonunda.  Gemi, köy rammisi (otobüsü) gibi, her durağa uğradığından Türkiye’ye haftalar sonra varabilmiş. 

 

 

 

Şansa bakın ki Ankara Üniversitesi’nde eğitime başlayan babam, Atatürk ile karşılaşma şansına sahip olmuş, hem de birkaç kez. Yatılı okul dışındaki yaşam giderlerini karşılayabilmek için çeşitli işler yapmış. İkinci Dünya savaşı çıkınca Türk Silahlı kuvvetlerinde teğmen olarak Edirne’de, Bursa’da ve Kırıkkale’de görev almış. Savaş bitince ABD’nin açtığı burs sınavlarını kazanarak ABD’ye gitmiş ve yüksek lisansını orada tamamlamış.

 

 

 

Kısa bir müddet sonra ünlü Squibb firması Laboratuvar şefi olan babam, “Amerika’da kal bizde çalış” önerisi ile yüksek bir maaşlı iş teklifinde bulunmuş. Babamın “yatılı okudum Türkiye Cumhuriyeti devletine borcum var” demesi üzerine “biz borcunu sonuna kadar öderiz, merak etme” yanıtını almışsa da “Ben ABD’de kalırsam benden sonra Türkiye’de üniversite tahsili yapmak isteyen Kıbrıslı Türklere beni bahane edip belki bir daha burs vermezler” düşüncesi ile bu teklifi nazikçe geri çevirmiş ve Türkiye’ye geri dönmüş. Bu dönüş başarı basamaklarının da kapısını açmış babama.

 

 

 

Türkiye’ye geri döndükten sonra, 1952 yılında sonradan adı “Elazığ Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü”nü (EVKAE) olarak değiştirilmiş olan “Elazığ Bakteriyoloji ve Seroloji Enstitüsü"nü sıfırdan kurmuş babam. EVKA Enstitüsü kurulduğu günden itibaren Doğu Anadolu’nun, daha doğrusu Ortadoğu’nun en önemli araştırma enstitüsü olmuş. Halen daha bu sıfatı gururla taşımakta.

 

O dönemde birkaç parça laboratuvar aletinin uluslararası patentini de almış babam. Bunlardan en ünlüsü “Atun pensi.”  Doğu Anadolu’ya en önemli armağanlarından bir tanesi de Türkiye’ye özgü “Şap” hastalığının doğru teşhisi ve enstitüde gerekli aşılarının üretilmesi. O dönemde bir ilk olmuş Türkiye Cumhuriyeti’nde aşı üretmek, özellikle de Şap (Antrax) aşısı.

 

Elazığ’dan sonra tayini “İstanbul, Pendik Veteriner Enstitüsüne” çıkınca bu sefer fırsat bu fırsat deyip “İstanbul Tıp Fakültesine” öğrenci olarak yazılmış ve tıp eğitimine başlamış. Hocası bile şaşkınlıktan dilini yutmuş, kemikleri, doğru ve eksiksiz tanımlamasından dolayı… 

 

 

 

Bir sonraki aşamada, kariyerindeki başarısından ve araştırmacı olmasından dolayı Ankara’ya tayini çıkmış, Ziraat Bakanlığı şube müdürü olarak. Tanıdığı yok, hiç kimsesi yok, politikaya hiç bulaşmamış, hiçbir siyasiyi tanımıyor ama basamakları da çalışkanlığı ile ardı ardına tırmanıyor rahmetlik babam. Babamın tahsil ve başarılarını duyan İngiliz Sömürge Yönetimi davet gönderip, ısrarcı olunca 1950’li yıllarda Kıbrıs’la mesleki ilişkisi başlamış babamın. Kıbrıs’taki bir salgın hastalık nedeni ile adaya çağrılan babam önce Lefkoşa’daki Laboratuvarın başına getirilmiş, sonra da adanın tüm ilçelerinde görev yapmaya başlamış.

 

 

 

Kıbrıs’tan sonraki görev yeri Irak. Irak’taki General Kasım hükümeti Türkiye’den ve Dünya Sağlık Teşkilatı’ndan salgın hastalık uzmanı isteyince babama Irak yolu gözükmüş ve babamın tayini Irak’a, Bağdat Üniversitesine çıkmış. Üniversite Laboratuvarının ve Patoloji bölümünün başkanı olmuş. Irak’ı kasıp kavuran bir hastalığın tam teşhisini koyması ve Fransa’daki Pastör Enstitüsü ile iş birliği içinde aşısını üretmesi kendisine tüm kapıları açmış Irak’ta. Ünlü bir kişi haline gelmiş.

 

 

 

Ankara’da Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın kurduğu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi babamın peşine düşmüş. Dünya Sağlık Teşkilatı tayinini Hindistan’a çıkarmasına rağmen Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın “ününüz sizden evvel buraya ulaştı. Yarın Patoloji bölümünün başkanı olarak görevinize başlıyorsunuz, odanız hazırlanmıştır” diyerek Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne davet etmesinden sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde göreve başlamış babam.

 

 

 

20 Temmuz 1974 tarihinde başlayan Mutlu Barış Harekatında babam Kıbrıs’tadır. Tıp eğitimindeki bilgilerini kullanarak Mağusa hastanesinde yaralıların tedavisine gönüllü olarak koşar. Mutlu Barış Harekatı’nda arşiv niteliği taşıyacak birçok değerli fotoğraflar çeker ve Mağusa’da yaşanan olayları ölümsüzleştirir.

 

 

 

Mutlu Barış Harekatı sonrasında Ankara’ya dönüşünde Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin Ankara’daki Genel Sekreteri olarak 1975 yılının ilkbaharında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’le Kıbrıs’ta oluşturulan Türk bölgesinin geleceği ile ilgili görüşmeler başlatır. 1975 yılının Eylül ayında Başbakan Ecevit’e bir yazı göndererek KKTC’de kurulacak sanayinin üniversitelerden oluşacağını söyler ve KKTC’nin üniversiteler ülkesi olması için çalışmaların hemen başlatılmasını talep eder. Babamın ısrarlı girişimleri sonucunda önce Yüksek Teknoloji Enstitüsü, sonra da Doğu Akdeniz Üniversitesi kurulur ve babam Prof. Dr. Hakkı Atun, “Kıbrıs adasının üniversiteler adası olmasının fikir babası” olarak kayda geçer ve “üniversitelerin kurucu babası” olarak anılmaya başlanır. 

 

 

 

Patoloji bölümündeki başarıları kendisine Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinin (kurucu) Dekanlığını getirir. Birkaç yıl sonra da dönemin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı kendisini  “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi”ni kurmakla görevlendirir. Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) kararından sonra Van Üniversitesini kurmak için yola çıkar ve Doğu Anadolu’nun en iyi üniversitesi olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni kurarak Kurucu Rektörü olur. Emekliliği sonrasında KKTC’ye dönen babam, birkaç yıl sonra1988 yılında Cemaat Meclisi’nin üst katında ilk açılış konuşmasını yaptığı “Yakın Doğu Üniversitesi”nin Rektörlüğüne atanır. 

 

Başarıları yurt dışında da dikkat çeker ve babam Prof. Dr. Hakkı Atun 1988 yılının sonunda yayınlanan “Dünya Bilim Adamları” biyografisinde hakkı ile yerini alır…

 

 

 

Başarılarla dolu yaşamı 2009 yılının 13 Kasım’ında yatağında gece uyurken sessizce son bulur. Vefalı sevenlerinin katıldığı görkemli bir törenle Gazimağusa’da ebedi istirahatgahına defnedilir. 

 

Allah’ın rahmeti üzerinden hiç eksik olmasın, mekanı Cennet’te nurlar içinde yatsın babam.

 

 

 

Prof. Dr. Ata Atun

 

Dekan, Kıbrıs ilim Üniversitesi

 

KKTC I. Ve III. Cumhurbaşkanları Politik Danışmanı



GENEL 17.11.2023 13:35:00 0
Anahtar Kelimeler: Dünyada bırakıp giden babam . . Hakkı

AKSARAY BELEDİYESİ’NDEN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ

AKSARAY BELEDİYESİ’NDEN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Göktaş, şehit ve gazi yakını öğretmenlerle buluştu

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Göktaş, şehit ve gazi yakını öğretmenlerle buluştu

Kentin ilk bisiklet yolu 8 yıl sonra yenileniyor

Kentin ilk bisiklet yolu 8 yıl sonra yenileniyor

Kepez ‘de minik ellerden geleceğe bir fidan

Kepez ‘de minik ellerden geleceğe bir fidan

BAŞKAN BOLTAÇ’TAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

BAŞKAN BOLTAÇ’TAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

112 MİLYON LİRALIK TARIMSAL DESTEKLEME ÖDEMESİ HESAPLARA AKTARILIYOR

112 MİLYON LİRALIK TARIMSAL DESTEKLEME ÖDEMESİ HESAPLARA AKTARILIYOR

KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI 1 ARALIK’TA BAŞLIYOR

KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI 1 ARALIK’TA BAŞLIYOR

KAHTA BELEDİYESİ KENT REHBERİ KULLANIMA SUNULDU

KAHTA BELEDİYESİ KENT REHBERİ KULLANIMA SUNULDU

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya: Ruhsatsız Silah Taşıyanlara Dört Yıl Hapis Cezası

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya: Ruhsatsız Silah Taşıyanlara Dört Yıl Hapis Cezası

BAŞKAN VEKİLİ KANCA: SAYGI OLURSA ŞİDDET OLMAZ

BAŞKAN VEKİLİ KANCA: SAYGI OLURSA ŞİDDET OLMAZ

Bursa’da müzeleri bir günlüğüne çocuklar yönetti

Bursa’da müzeleri bir günlüğüne çocuklar yönetti

İnegöllülere Fetih Nesli Anlatıldı

İnegöl Belediyesi ile AHİD iş birliğinde düzenlenen Aile Okulu kapsamında İnegöllülerle buluşan Eğitimci-İlahiyatçı Hasan Basri Balcı, “Huzurlu Aile ve Fetih Nesli” konulu seminerde anlatımlarda bulundu.

Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık çalışmaları sürüyor

Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık çalışmaları sürüyor

Büyükşehir’den Kırsalda Hayvancılığa Destek

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, tarım ve hayvancılığı güçlendirmek için Tomarza ilçesi, Pusatlı Mahallesi’nde hayvan içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla su hattı kurarak, bölgedeki üreticilere önemli bir destek sağladı.

Manisa'da Toprak Sağlığı İçin Uluslararası Proje

Manisa'da Toprak Sağlığı İçin Uluslararası Proje

BAŞKAN ÖZÇELİK TİYATRO EKİBİYLE BULUŞTU

BAŞKAN ÖZÇELİK TİYATRO EKİBİYLE BULUŞTU

CANDAN BAŞKAN'IN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

CANDAN BAŞKAN'IN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

Kayseri Büyükşehir, 61’inci Şehir Bülteni’ni Dijital Ortamda Yayınladı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenli olarak hazırladığı ve vatandaşlara dijital halde sunduğu ‘Büyük Şehir Bülteni’ 61’inci sayısı ile okurlarının karşısına çıktı.

Kulp'ta sulama göletine düşen araç 2 saatlik çalışmayla kurtarıldı

Kulp'ta sulama göletine düşen araç 2 saatlik çalışmayla kurtarıldı

Çocuklara hakları anlatıldı

Çocuklara hakları anlatıldı

Başkan Kaya, engelli Cengizhan’ın ailesinin isteğini yerine getirdi

Ortahisar Belediyesi, özel gereksinimli bireylerin ve ailelerinin yanında olmaya devam ediyor. Bu kapsamda, Yenicuma mahallesinde yaşayan ve küçük yaştan itibaren araçları izlemeyi alışkanlık haline getiren 30 yaşındaki engelli Cengizhan Doğan için, evle