AKCİĞERLERDE SERTLEŞME SOLUNUM YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİR!

  AKCİĞERLERDE SERTLEŞME  SOLUNUM YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİR!

AKCİĞERLERDE SERTLEŞME SOLUNUM YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİR!

Bu hastalık sinsi ilerliyor!

Dünyada 1.5 milyon kişinin sorunu!

  Nefes alma şikayetiniz varsa gecikmeyin!

  Akciğer kanseri riskini yükseltiyor!

 

Toplumda ‘akciğerlerde sertleşme’ olarak bilinen pulmoner fibroz tedavide gecikildiğinde solunum yetmezliğine yol açabilen bir hastalık. Üstelik en tipik belirtisi olan nefes darlığı sinsi bir şekilde ortaya çıkıyor ve genellikle yavaş ilerliyor. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte nefes darlığı giderek şiddetleniyor. Öyle ki özellikle yürürken, merdiven çıkarken veya yük taşırken gelişen nefes darlığı ilerleyen evrelerde hastaların giyinmek gibi en basit günlük işlerini bile yapamaz hale gelmelerine yol açabiliyor. Bu hastalığın bir başka önemli zararı da doğrudan kansere dönüşmemekle birlikte hastalarda akciğer kanseri gelişme riskini yükseltmesi. Yapılan çalışmalara göre; pulmoner fibroz hastalarında bu risk yüzde 7-20 oranında artıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nur Dilek Bakan, bu nedenle pulmoner fibroz hastalığında erken teşhis ve tedavinin yaşamsal öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “Günümüzde bu hastalığın henüz kesin çözümü olmasa da akciğerlerde oluşan hasarın ilerlemesini önlemek, semptomları en aza indirerek hastanın yaşam kalitesini yükseltmek mümkün olabiliyor. Tedaviye erken dönemde başlandığında fibrozun ilerlemesini durdurmada veya yavaşlatmada daha etkili sonuçlar alınıyor. Erken teşhis için nefes darlığı şikayetinde zaman kaybetmeden mutlaka hekime başvurulmalıdır” diyor. 

 

Dünyada 1.5 milyon kişiyi etkiliyor!

Pulmoner fibroz, yani akciğer fibrozu geliştiğinde, akciğerlerin iç yüzeyini kaplayan hava kesecikleri ve akciğer dokusunun destekleyici yapıları zarar görüyor. Akciğerin bu yapılarının kalınlaşıp sertleşerek esnekliğini kaybetmeleri, içimize solunumla çektiğimiz oksijenin kanımıza geçişine engel oluyor. Bunun sonucunda nefes darlığı gelişmeye başlıyor ve ilerleyince solunum yetmezliğine neden olabiliyor. Dünyada tanı konulan 1-1,5 milyon pulmoner fibroz hastası olduğu belirtiliyor. Ancak tanı konulmamış hastalar da düşünüldüğünde gerçek rakamın daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Türk Toraks Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre; ülkemizde her yıl yaklaşık 4 bin kişiye pulmoner fibroz tanısı konuluyor.

 

Pek çok sebebi olabiliyor

Pulmoner fibroza neden olabilen pek çok etken var.  Bağdokusu hastalıkları (romatoid artrit, skleroderma gibi),  çeşitli kimyasal gazlar gibi mesleksel veya çevresel maruziyetler ya da  bazı ilaçlar bu hastalığa en sık yol açan nedenler. Pulmoner fibroza sebep olabilecek bir etken bulunamazsa “idyopatik pulmoner fibroz” olarak adlandırılıyor. Bilgisayarlı tomografi, solunum fonksiyon testleri, bronkoskopi ile akciğerden alınan yıkantı sıvısı veya biyopsi ile nadiren cerrahi akciğer biyopsisi de hastalığın teşhisinde kullanılan en önemli araçları oluşturuyor. 

 

Nefes darlığı sinsi ilerliyor! 

 

Nefes darlığı, öksürük (çoğunlukla kuru), morarma, yorgunluk ve kilo kaybı, bu hastalığın başlıca belirtilerini oluşturuyor. Prof. Dr. Nur Dilek Bakan, nefes darlığının genellikle sinsi şekilde ortaya çıktığını ve giderek ilerlediğini vurgulayarak, “Hastalığın erken evrelerinde belirtiler pek anlaşılmıyor. En tipik yakınması olan nefes darlığı erken evrelerde ancak merdiven çıkmak ve koşmak gibi zorlu aktivitelerde gelişiyor. Hastalar hekime başvurduklarında sıklıkla altı ay veya daha uzun bir süredir var olan nefes darlığından yakınıyorlar. Bu nedenle hastalığın tanı ve tedavisinde gecikmeler yaşanıyor. Nefes darlığı çok önemli bir belirtidir, her durumda hekime başvurmayı gerektirir” diyor. 

 

Hastalığın seyri hastaya göre değişebiliyor 

Pulmoner fibrozun klinik seyri değişken olduğu için nasıl ilerleyeceğini öngörmek genellikle zordur. Aynı pulmoner fibroz tipine sahip hastaların doğal seyri dahi değişkenlik gösterebiliyor; bazı hastalarda daha hızlı kötüleşme yaşanırken, bazılarında ise daha durağan bir seyir görülüyor. Prof. Dr. Nur Dilek Bakan, bu nedenle pulmoner fibrozun tedavisinin kişiye özel olarak planlandığına işaret ederek “Günümüzde bu hastalığı tamamen durduracak bir tedavi henüz mevcut değil. Akciğerlerde oluşan hasar da geri döndürülemiyor. Dolayısıyla akciğerde gelişen hasarın ilerlemesini önlemeyi amaçlayan tedaviler uygulanıyor. Tedaviye rağmen ilerleyen durumlarda ise kesin çözüm için akciğer nakli gerekebiliyor” diyor. 



MALTA BAKANI GALDES, NURDAĞI’NDAKİ ÇALIŞMALARI AB GÖZÜYLE İNCELEDİ
Türkiye'nin önde gelen akademisyenleri Ata Sahne’de buluşuyor
KADINA ŞİDDETE KARŞI BİLİNÇ ARTACAK
Buca’da temizlik çalışmaları aralıksız sürüyor
23 İlde Jandarma Tarafından Düzenlenen NARKOÇELİK-49 Operasyonları Kapsamında 1 Ton 756 Kg Uyuşturucu Madde, 995 Bin Adet Kök Kenevir Yakalandı
Büyükşehir’den Parklarda Temizlik Seferberliği
SELÇUKLU BELEDİYESİ FİZİKİ BELEDİYECİLİK ÇALIŞMALARI İLE SELÇUKLU’YA DEĞER KATMAYA DEVAM EDİYOR
Eyyübiye Parklarında Bakım Zamanı
Başkan Büyükkılıç: “İncesu İlçemize Yeni Sondaj Kuyusu Açtık”
Büyükşehir Belediyesi AKOM binasını hızla tamamlıyor
Şişli Belediyesinden çevre dayanışması
BAHRİYE ÜÇOK EĞİTİM MERKEZİ'NDEN 2 BİN 200 ÖĞRENCİ YARARLANDI
Artİstanbul Feshane’de Çocuk Hakları Paneli: Farkındalık yaratmamız lazım
EMLAK VE ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ 2. TAKSİT ÖDEMELERİNDE SON GÜN 30 KASIM 2024
YALOVA BELEDİYESİ’NDEN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NE ÖZEL JEST