Altan Gördüm
Usta oyuncu Altan Gördüm, küçüklüğünden bu yana kızı Alize ile birlikte
tatil yaptıklarını belirterek, baba olmanın değerini anlatıyor...
Baba olduğunuzda hissettiğiniz ilk şey neydi?
Baba olmadan önce de, bebek beklediğimizi öğrendiğimde zaten o güne kadar yaşamadığım büyük bir mutluluk içime doldu. Tabii bu mutluluk daha önce bilmediğim bir şey... Bir yandan da herhalde çok büyük bir sorumluluk demekti.
Baba kavramını tek bir cümleyle tanımlayabilir misiniz?
Benim rahmetli babamda da benim gördüğüm şey oydu; yani büyük bir güvenilirlik, büyük bir sevgi ve “o varsa birçok şey çok kolay halledilebilir” hissi.
Genelde birçok erkek, baba olmadan önce baba olmaktan korkar. Sizin çekinceleriniz var mıydı?
Bu biraz, erkeğin sorumluluk almak istemekten kaçınması ile ilgili zannediyorum. Yani suçlamayayım hemcinslerimi ama her şeyin bir bedeli var. Dediğim gibi, daha önce yaşamadığınız bir sevgiyi yaşayacaksanız; bunun da bir bedeli, bir sorumluluğu vardır. O yüzden benim öyle bir korkum yoktu, hatta dediğim gibi daha önce hiç yaşamadığım bir sevgiyi yaşadım, yaşıyorum hâlâ.
Kendi babanızın size davranışlarıyla sizin çocuklarınıza karşı davranışlarınızı kıyasladığınızda gördüğünüz en büyük fark nedir?
Biz dört erkek kardeştik. Babamda da -tabii annemde de- dört çocuğa o sevgiyi dağıtmak farklı bir şeydi ama ben iyi bir çocukluk yaşadım. Rahmetli babamdan babalık ne hep onu gördüm. Kendi kızıma da benzerini, hatta biraz daha ileri giderek, biraz daha onu güncelleştirerek aynı sevgiyi aynı ilişkileri yaşatmaya çalışıyorum.
Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti? Beklentileriniz doğrultusunda bir değişim mi oldu?
Tabii ne beklediğini bilmiyorsun, daha önce bu konuda bir tecrüben olmadığı için; ama hep şunu düşünürüm: Hayata birini getiriyorsun, birinin hayata gelmesine sebeplerden biri oluyorsun. Öncelikle onu hayata hazırlaman lazım. Nedir bu? İyi bir eğitim aldırmaya çalışırsın, iyi bir bilinç vermeye çalışırsın, ondan sonrasını kendi halleder zaten.
Alize ile yapmaktan en keyif aldığınız aktivite nedir?
Alize şu anda artık 30’a doğru yol alıyor, biz hâlâ hep birlikte tatile gideriz. Tatilde yüzmeyi çok severiz, denizin içinde bazı bizim onunla yaptığımız su balesi gibi komik şeyler vardır, onları hâlâ yaparız. Bazen de baba-kız, ikimiz yemeğe çıkarız ve uzun saatler sohbet ederiz. Hatta çocukluğunda Alize “Baba biraz sohmet edelim.” derdi. Ben de ona hâlâ bunu söylerim, “Hadi biraz sohmet edelim, yemeğe çıkalım.” derim.
Alize ile arkadaş gibi mi yoksa baba-çocuk çizgisinin keskin olduğu bir iletişimi mi tercih ediyorsunuz? İlişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Tabii bir babayım, o da çocuk; ama ona da sorsak büyük olasılıkla biz arkadaş gibiyiz. Alize ile her şeyi konuşabiliyoruz çok rahat. Bu böyle söz olarak söylenmiş bir şey değil, gerçekten Alize de bana her şeyini anlatabilir, ben de ona her şeyimi anlatabilirim.
Çocuğunuzun kariyerini oluşturma sürecinde nasıl bir etkiniz var? Tercihlerini tamamen kendisine mi bırakıyorsunuz?
Anne-babanın asal görevi, eğer bir görevden söz edeceksek çocuğunu hayata hazırlamak için iyi bir eğitim vermek ve bir dünya görüşü aşılamaktır. Öncelikle insan olmasını, insan ilişkileri kurabilmesini öğretmeye çalışırız. Sevgiyi öğretmeye çalışırız. O bilinci verdikten sonra çocuk kendi yolunu çizer zaten. Bazen yardıma ihtiyacı olduğunda; anne olarak, baba olarak her zaman yanında olduğumuzu hissettirmemiz yeterli diye düşünüyorum.
Bugüne kadar aldığınız en güzel Babalar Günü hediyesi nedir?
Tabii ki hediye hoş bir şey ama Alize daha okuma yazmayı yeni öğrenmişti, bana Babalar Günü’nde çiçek resmi çizerek bir iki satır bir şey yazmıştı. Benim için en güzel hediye odur, hâlâ ona benzer sürprizler yapar.
Babalar Günü için iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Tabii şöyle bir sevgi günü diye düşünüyorum, Babalar Günü her ne kadar günümüzün dünyasında böyle ekonomiyi canlandırmak için yapılan günlerden biri gibi düşünülse de; senede bir de olsa babaları hatırlamak, sevgiyi hatırlamak, Anneler Günü’nde anneleri hatırlamak önemli bir şey. Babalar Günü kutlu olsun. Herkes babalığının hakkını versin lütfen. Babayı bir cümle ile tanımlamak dedik ya; baba bir dağdır klasik söyleşiyle ve o dağın gölgesi kimi zaman güneşten kimi zaman soğuktan korusun çocuklarımızı; herkese kutlu olsun.