Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi işbirliğiyle Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen “Kamu Personel Sisteminin Güncel ve Hukuki Sorunları Sempozyumu” na katıldı.
Sempozyumda konuşma yapan Bakan Işıkhan, Türkiye’nin güçlenmesi, ekonominin büyümesi, insanların gelecek kaygısı yaşamadan iş-güç sahibi olması gibi ortak hedefler etrafında, hep birlikte çalışıp, mevcut sorunlara da kalıcı çözümler ürettiklerine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kamuda nitelikli hizmetlerin üretilmesini sağlayan fedakâr kamu görevlilerimizin mali ve özlük haklarını sürekli geliştiriyoruz. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan, sendikalarımızın büyümesi ve gelişmesi için örgütlenmelerine destek oluyoruz. Toplu sözleşmeler yaparak kamu görevlilerimizin çalışma şartlarını, özlük ve sosyal haklarını ve refah seviyelerini artırmaya çalışıyoruz. Bunları da hükümet olarak, sosyal diyalog anlayışımız gereği değerli sendikalarımızla birlikte gerçekleştiriyoruz.”
Güvenlikten adalete, eğitimden sağlığa kadar her alanda milyonlarca kamu çalışanının aralıksız işleyen büyük bir mekanizmayı ayakta tuttuğuna vurgu yapan Işıkhan, “Bu nedenle, kamu personelimiz, hükümetimiz göreve geldiği günden bugüne mevcut sorunlarını çözmek amacıyla üzerinde en yoğun mesai harcadığı, hassasiyetle çalıştığı kesimlerin başında gelmektedir. Bugüne kadar çözülemez denilen, adeta kangren olmuş ne kadar sorun varsa sizlerle birlikte çözdük ve sizlerle birlikte çözmeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bakan Işıkhan, kamu çalışanlarına verilen toplu sözleşme hakkıyla birlikte mali ve sosyal hakların da elde edilmesinde büyük ilerlemeler sağlandığına dikkati çekerek, “Milletimizin artan refahının bir yansıması olarak, kamudaki iş ve istihdam alanlarını genişletip vatandaşlarımıza hızlı, etkin ve güvenilir kamu hizmetlerinin sunulmasını sağladık. Kamu personellerimizle, hizmetleri halkımıza bugün, çok daha etkin ve yaygın bir şekilde ulaştırabiliyoruz” diye konuştu.
İktidara geldikleri günden bu yana milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayrılan payın da sürekli artırıldığını kaydeden Işıkhan, sadece niceliksel olarak değil, niteliksel olarak da kamu personel sistemini geliştirmeye gayret ettiklerini söyledi.
“Ekonomide, Siyasette, Sosyal Politikalarda Değer Üreterek, İnsanı Ve Toplumu Güçlendirecek Adımlar Attık”
Bakan Işıkhan, çalışanların sahip olduğu hakları teslim etmenin yanında, çağın şartlarına göre geliştirdiklerini, revize ettiklerini aktararak, şöyle devam etti:
“Kadınlara yönelik en büyük ayrımcılık olan, kamuda başörtüsü yasağını sona erdirdik. En temel haklardan birisi olan, kamu personeli sendikacılığını destekledik ve güçlendirdik. Personel politikalarını belirlerken ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile hareket ettik. 22 yılda insanı merkeze alan politikalarla sosyal devlet olgusunu güçlendirdik. Ekonomide, siyasette, sosyal politikalarda değer üreterek, insanı ve toplumu güçlendirecek adımlar attık. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz tüm reformları, taraflarla istişare ederek gerçekleştirdik. Kamu hizmetlerini daha etkili bir şekilde yerinde yürütmek için istişare mekanizmalarını işleterek iletişim kanallarını her zaman açık tuttuk. Çalışma hayatının doğasında var olan sosyal diyaloğu merkeze alan ortak platformları fikir ya da görüş ayrımı yapmadan tüm tarafları dikkate alarak oluşturduk. Kamu görevlileri sendikalarımızın, görüş ve önerilerini dikkate alarak personel politikasını yönlendirmeye büyük özen gösterdik. Geçtiğimiz hafta topladığımız Kamu Personeli Danışma Kurulu katılımcı yönetim anlayışımızın en net göstergesidir.”
İnsana hizmeti merkeze alan, bünyesinde insan toplulukları olan her mekanizmanın, değişen zaman, sürekli yenilenen imkânlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda bir takım hukuki ya da sosyal sorunlar meydana getirebileceğine değinen Işıkhan, “Değişim ve dönüşüm ihtiyaç hasıl olabilir. Bu, toplumsal hayat dinamiğine bağlı çok tabi bir süreçtir. Ancak unutmamalıyız ki toplumsal sorunlar yine toplumların ortak aklı ve ortak gücü ile çözüme kavuşturulabilir. Bu bağlamda özellikle kamu çalışma hayatını düzenleyen, kamu sendikacılığı ve toplu sözleşme düzenini ilgilendiren birtakım hukuki kuralların da yine katılımcı yönetim anlayışımızın gerekli kıldığı anlayış çerçevesinde, konunun birinci derecede muhatapları başta olmak üzere toplumun ilgili tüm kesimlerinin görüş ve önerileriyle katkı sunduğu istişare platformlarında değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Bakanlık olarak en büyük hedefimiz, tüm mensuplarının huzur ve güven içerisinde görevini ifa ettiği, hak ve adaletin tam manasıyla hâkim olduğu, her bakımdan daha müreffeh bir çalışma hayatını ve kamu sendikal hareketini hep birlikte tesis etmektir” diyen Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Amaçladığımız hedeflere ulaşma noktasında, gerek küresel şartlara, gerekse Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye Yüzyılı vizonumuza paralel olarak kamu yönetiminin yeniden şekillendirilmesi, düzenlenmesi, eksikliklerinin giderilmesi büyük önem arz etmektedir. Bunu gerçekleştirirken tüm sosyal paydaşlarımız, diğer kamu kurum ve kuruluşlarımız, akademinin, sivil toplum kuruluşlarının katkısı hayati öneme sahiptir. Dolayısıyla bugün, kamu personel yönetiminin, sendikal hakların ve toplu sözleşme sisteminin mevzuattan uygulamaya kadar tüm hukuki yönlerine dair; bilgi, görüş ve tecrübelerin paylaşılacağı, güncel ihtiyaçlara ilişkin çözüm önerilerinin tartışılacağı bu sempozyum, sadece sistemi iyileştirmekle kalmayacak aynı zamanda ortak çalışma kültürümüze de büyük katkılar sağlayacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, kamu idaresinin asli unsuru, yürütücüsü ve uygulayıcı olan kamu personelimizin, bu tür platformlar vesilesiyle ihtiyaç ve sorunlarını tespit etmeye, onlarla birebir ilgilenmeye, şartlarını iyileştirmeye devam edeceğiz.”
Işıkhan, konuşmasının sonunda sempozyumun kamu görevlileri başta olmak üzere çalışma hayatına hayırlar getirmesini temenni etti.
Sempozyuma, kamu kurum ve kuruluşları ile sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve davetliler katıldı.