“Parmak Mı Emiyor? Kalem Mi Isırıyor? Yoksa Tırnak Mı Yiyor?” Ebeveynler Dikkat!
Çocuklarda çenelerin kalıtsal faktörlere bağlı olarak ideal kabul edilen boyutlara göre küçük veya dar olması ya da normal konumuna kıyasla yanlış pozisyonlanması, çocuklarda estetik tatminsizliklere, konuşma bozukluklarına, bazı seslerin çıkarılması sırasında farklılıklara yol açabileceği gibi, nefes alıp verme alışkanlıklarının dahi bozulmasına neden olabilir. “Erken teşhis için çocuk diş hekimi muayenesinin süt dişlerinin tamamlandığı, ortalama 3 yaşından sonraki döneme bırakılmaması büyük önem taşır.” İfadelerini kullanan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir önemli açıklamalarda bulundu.
“Burundaki kemik eğrilikleri, geniz eti veya bademcik büyümeleri, alerjiler, çocukların burundan nefes alıp vermesini zorlaştırır.” diyen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Bu etkenlere ek olarak üst çenenin normale göre daha geride konumlanması veya dar yapıda olması, çocukların ağızdan nefes alıp verme alışkanlığı kazanmasına yol açar. Çocuk, ağızdan nefes alıp vermeye devam ettiği sürece, dilin öne ve aşağıya doğru yer değiştirmesiyle dilin istirahat pozisyonunda üst çeneyi destekleyememesi nedeniyle, üst çene darlığı gelişebilir veya mevcut darlık artar. Zamanında müdahale edilmeyen vakalarda dişlerde kapanış bozuklukları oluşabileceği gibi, alt çenenin büyüme yönü aşağıya ve geriye doğru değişebilir, çocuklar normale göre daha uzun yüzlü olabilir. Daimi dişler çıkmaya başlamadan yapılacak olan etkene yönelik tedavi, ilerleyen yaşlarda gerekebilecek çok daha yüksek maliyetli tedavilerin önüne geçecektir.”
Parmak emme, tırnak yeme bile yol açabiliyor
Kalıtsal faktörlerin yanı sıra, emzik kullanımının doğru zamanda bırakılamaması gibi durumların çocuklarda problem oluşturabileceğini aktaran Nurgül Demir “Parmak emme, tırnak yeme, kalem ısırma gibi kötü ağız alışkanlıkları da çene kemiklerine sürekli bir kuvvet iletilmesine neden olarak üst çenede deformasyon gelişmesine yol açabilir. Zamanla çene kemiklerinin boyutlarında ve yapısında bozulmalara yol açabilecek bu alışkanlıkların, varsa ağızdan nefes alıp verme alışkanlığı ile ilişkilendirilen diğer etkenlerin tedavisi ile birlikte mutlaka bırakılması gerekmektedir.” dedi.
Nefes alıp verme şekline dikkat
Ebeveynlerin, 'Çocuğum sürekli ağzı açık televizyon izliyor,' 'Çocuğum geceleri uyurken ağzından nefes alıp veriyor,' 'Çocuğumda geçmeyen bir ağız kokusu var' gibi şikayetlerle doktora başvurabildiklerini söyleyen Demir “Üst çene darlığı, yüzde asimetri, konuşma bozuklukları, bazı seslerin çıkarılması sırasında farklılıklar, normal olmayan yutkunma alışkanlıkları ve çocuğun sürekli ağızdan nefes alıp vermesi gibi belirtilerle fark edilebilir. Bu noktada çoğunlukla ilk olarak kulak burun boğaz uzmanına başvuran ebeveynler, ilgili hekim tarafından uzman bir diş hekimine yönlendirilir. Kulak burun boğaz uzmanının müdahale edeceği bir problem varsa, çocuğun ağızdan nefes alıp vermesine yönelik tedavi uzman diş hekimi ile birlikte planlanır. Çocuğun gülümsemesi sırasında yanaklar ve dişler arasında göze çarpan ‘karanlık boşluklar’ da üst çene darlığının işareti olabilir.” açıklamasında bulundu.
Ağızdan nefes alıp verme alışkanlığı olan çocuklarda diş eti hastalıklarının görülme riskinin daha fazla olduğunu da ifade eden Dt. Nurgül Demir “Ağızda azalan tükürük miktarı, ağız kokusu oluşmasına sebebiyet verirken, mantar enfeksiyonlarının görülme riskini de artırır. Ağız içinde diş yüzeylerinin temizlenebilirliğini sağlayarak çürük oluşumuna karşı dişleri koruyan tükürük miktarındaki azalma, özellikle çürük riski yüksek olan çocuklarda ağız hijyenini ve diş sağlığını riske sokan bir faktör olarak karşımıza çıkar. İndirekt olarak çürük görülme olasılığını artırır.” diyerek dikkat edilmesi gereken konuları 5 başlıkta özetledi: