GLOKOMUN ÖNEMLİ BİR SİNYALİ OLABİLİR!

GLOKOMUN ÖNEMLİ BİR SİNYALİ OLABİLİR!

GLOKOMUN ÖNEMLİ BİR SİNYALİ OLABİLİR!

 Hiçbir yakınmanız olmasa bile 40 yaşından sonra mutlaka…

 Genellikle sinsi ilerliyor, ancak… 

Sabahları belirginleşen baş ağrısına dikkat!

                 

 

Halk arasında ‘göz tansiyonu’ olarak bilinen glokom dünyada en önemli görme kaybı ve körlük nedenleri arasında 2. sırada yer alan bir hastalık. Ülkemizde yaklaşık  her  13 kişiden 1’ine görme sinirinin ilerleyici hasarıyla seyreden glokom tanısı konuyor. Glokom yenidoğan döneminden itibaren her yaşta görülse de genellikle 40 yaşındaki kişilerde ortaya çıkıyor. Özellikle ailesinde glokom öyküsünün olması ise riski 7 kat artıyor.  Tedavide gecikildiği takdirde kalıcı görme kaybı ve körlükle sonuçlanan glokom açık açılı ve kapalı açılı olmak üzere temel olarak iki gruba ayrılıyor. Acıbadem International  Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, en sık görülen açık açılı glokomun çoğunlukla görme alanında belirgin bir hasar oluşturuncaya dek belirti vermemesi nedeniyle erken teşhis için yılda en az bir kez göz muayenesi yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Glokomda oluşan görme sinirindeki hasarı geriye döndürmek mümkün değildir. Bu nedenle kalıcı görme kaybını önlemenin tek yolu, hastalığa erken tanı konulmasıdır.  Dolayısıyla erken tanı için hiçbir yakınması olmasa bile herkesin yılda bir kez göz muayenesi ve göz tansiyonu kontrolünden geçmesi gerekmektedir. Ailesinde göz tansiyonu olanlar ise daha sık kontrolden geçmelidir” diyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, sinsi ilerlese de glokomun bazen çeşitli yakınmalara da neden olabildiğini belirterek, “Özellikle sabahları belirginleşen baş ağrısı veya geceleri ışıkların etrafında hareler görülmesi glokomun önemli bir belirtisi olabilmektedir. Bu durumda hemen bir hekime başvurulmalıdır” uyarısında bulunuyor. 

 

Göz içindeki sıvının dengesi bozulunca… 

Glokom, gözün içerisinde üretilen ve küçük kanalcıklar yoluyla gözü terk eden aköz sıvısının dengesinin bozulması nedeniyle gelişen bir hastalık. Gözümüzde üretilen ve göz yapılarını besleyen aköz sıvısı normal durumlarda gözden dışarı atılıyor. Göz içi sıvısının dışa akım yollarında bazı sebeplerden dolayı tıkanıklık gelişiyor. Dolayısıyla üretilen sıvı ile dışarı atılan sıvıda dengesizlik oluşuyor. Gözün içindeki sıvı hacminin artması sonucu gözün içindeki basınç yükseliyor. Gözde yükselen basınç göz sinirlerinin geri dönüşümsüz hasar görmesine neden olabiliyor. Dr. Nezih Özdemir, glokomun dikkatli bir göz muayenesi ile teşhis edilebildiğini belirterek, “Hastanın göz içi basıncının ölçülmesi, göz dibi muayenesi ve göz sinirlerinin incelenmesi, görme alanı testinin yanı sıra görme siniri ve sinir lifi tabakasını inceleyen ileri tetkikler ile teşhis konulabilmektedir” diye konuşuyor. 

 

Pek çok etken riski artırıyor! 

Yüksek göz tansiyonu glokomun en önemli nedeni olmasına karşın hastalığa yol açabilen pek çok risk faktörü mevcut. Yaşın ilerlemesi, kalıtımsal faktörler, sistemik hipertansiyon, arterioskleröz gibi vasküler hastalıklar, kollajen doku hastalıkları, böbrek hastalıkları, hematolojik bozukluklar ve neoplastik hastalıklar da glokoma yol açabiliyor. Ayrıca endokrin bozukluklar ile hipofiz tümörü, cushing sendromu, diyabet veya tiroit gibi hastalıkların varlığında da glokom gelişebiliyor. 

 

Sabahları belirginleşen baş ağrısına dikkat!

Hastalığın başlangıç aşamasında az sayıda hücre etkilendiği için hasta görmeyle ilgili bir olumsuzluk algılamıyor. Sinir  hücrelerinin kaybına  bağlı olarak zamanla görüntü  bozuluyor ve gördüğümüz  alanda  kayıplar  oluşuyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, erken evrede genellikle sinsi ilerlese de glokomun bazen çeşitli belirtiler ile kendini belli edebildiğine işaret ederek, “Hastalar bazen bulanık görme, sabahları belirginleşen baş ağrıları, geceleri ışıkların etrafında halka görülmesi, televizyon izlerken göz çevresinde ağrı gibi sorunlardan yakınabilmektedirler. Göz tansiyonunun çok yükselmesi ise hastalığın artık ileri evreye geldiği anlamına gelmektedir” diyor. 

 

Görme kaybının ilerlemesi önlenebiliyor! 

Glokom birçok hasta tarafından ancak belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark ediliyor. Çok ilerleyen ve tedavi edilmemiş durumdaki glokomda geri dönüşsüz görme kaybı kaçınılmaz oluyor. Dolayısıyla tedavide görme kaybının ilerlemesini önlemek hedefleniyor. İlk basamak tedavi olan medikal yöntemden oldukça etkili sonuçlar elde ediliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, ilaç tedavisinin yetersiz veya etkisiz olduğu durumlarda ise çeşitli cerrahi yöntemlerden faydalanıldığını belirterek, “Hangi cerrahi yönteme başvurulacağına hastanın muayene bulgularına göre karar verilmektedir. Günümüzde hastanın ihtiyacına göre değişik cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Genellikle kanal açılarak yapılan trabekülektomi yöntemi tercih edilmektedir. Ayrıca göz içindeki sıvıyı boşaltan kanalın açılması veya göze gelen sıvının göz yüzeyinden uzaklaştırılması yöntemi olan drenaj uygulamaları da vardır. Bu yöntemler sayesinde görme kaybının ilerlemesi önlenebilmektedir. Tedavinin başarılı olmasındaki en önemli kriter ise hastanın doktorunun önerilerine uymasıdır” diyor. 



İZMİT BELEDİYESİNİN YENİ BAŞKAN YARDIMCILARI VİLDAN BACIOĞLU TAŞKAN VE NESLİHAN ÇAKIR OLDU
Eş Başkan Hatun, Yol Yapım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanlığını ziyaret etti
SÜLEYMANLAR’DA DOĞAL AFET SONUCU KAPANAN YOLDA SONA GELİNDİ
Başkan Öztaş, İl Tarım ve Orman Müdürü Parlak’ı Ziyaret Etti
PERSONELİMİZE NARKOTİK SUÇLARLA MÜCADELE SEMİNERİ
Sahada daha etkin olmak için eğitim aldılar
Başkan Büyükkılıç, Macaristan Ankara Büyükelçisi Matis ve Fahri Konsolos Şahbaz’ı Ağırladı
MEM Sahne’de Balkan rüzgarı esti
BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR, "VERGİLER, GELECEĞİMİZİN TEMİNATIDIR"
Başkan Mutlu’dan Dirençli Kent Vurgusu: En Önemli Gündemimiz
ABB’DEN BAŞKENTLİ ÖĞRENCİLERE ÖZEL PROJE GENÇLİK SOFRALARI AÇILIYOR
20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ’NDE ‘ÇOCUK MECLİSİ’ TOPLANDI
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nden Ulaşım Personeline Eğitim Semineri
Ücretsiz su tasarruf aparatı dağıtımı sürüyor
ODUNPAZARI’NDA “TEMEL SAĞLIK BİLGİLERİ VE HAKLARIMIZ” KONUSUNDA ÜCRETSİZ SEMİNERLER BAŞLIYOR