Biberin Kilosu 140 TL! Hayat Pahalılığına Karşı Vatandaşların İsyanı
Ev hanımları akşamüstü pazar alışverişi yapmayı tercih etseler de, tezgâhlardaki fiyatlar adeta cep yakıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre fiyatlarda düşüş olduğu belirtilse de, pazar tezgâhlarındaki gerçek durum bunun tam tersini gösteriyor.
Örneğin, biberin kilosu 140 TL’ye kadar çıkmış durumda. Çoğu markette Çin menşeli sarımsak daha uygun fiyatlarla satılıyor, ancak vatandaşlar yerli ürünlere yöneliyor. Taşköprü sarımsağı, kilosu 300 TL’yi bulan fiyatına rağmen pazarda büyük talep görüyor. Bunun yanı sıra, sebze fiyatları da tüketiciyi zorluyor. Ispanak, karnabahar ve brokoli gibi ürünlerin etiketleri 90 TL’yi gösteriyor. Meyve tarafında elma ve armutun fiyatı 50 TL ile 70 TL arasında değişirken, temel gıda maddeleri olan patates ve soğan da 15 TL ile 23 TL arasında değişen fiyatlarla satılıyor.
Pazarcılar, kalabalığın aldatıcı olduğunu söylüyor. Bir pazarcı, “İnsanlar gelip fiyatlara bakıyor ama alışveriş yapmadan dönüyor. Kalabalık görünüyor ama satışlar çok düştü,” diyor. Hem esnaf hem de vatandaş hayat pahalılığından büyük ölçüde etkilenmiş durumda. Özellikle emekli ve düşük gelirli vatandaşlar bu duruma karşı çözüm bekliyor.
Cebindeki para ile ihtiyaçlarını karşılayamayan vatandaşlar, adeta hayatta kalma mücadelesi veriyor. Alışveriş yapan bir kadın, “Bizden istenen, bu maaşla geçinmemiz. Ama tencereyi nasıl kaynatacağız? Bir kilo biber bile lüks oldu,” diyerek öfkesini dile getiriyor. Çoğu kişi, yetkililerin sahaya inerek gerçek durumu görmesini istiyor.
Hayat pahalılığı yalnızca sofraları değil, insanların moralini ve psikolojisini de olumsuz etkiliyor. Satıcılar da bu durumdan şikâyetçi. Artan maliyetler nedeniyle fiyatlara zam yapmak zorunda kaldıklarını ifade eden bir esnaf, “Biz de ucuz satmak isteriz ama masraflarımız çok arttı. Elektrik, ulaşım, kira... Hepsi bizim belimizi büküyor,” diyor.
Vatandaşların büyük bir kısmı artık pazar alışverişini minimize etmeye çalışıyor, bazıları ise tamamen marketlere yöneliyor. Ancak marketlerde de fiyatlar pazarla yarışacak düzeyde. Ev ekonomisini denkleştirmek neredeyse imkânsız hâle gelmişken, birçok kişi zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekiyor.
Uzmanlar, gıda fiyatlarındaki artışın ana nedenleri arasında artan üretim maliyetlerini, kur farklarını ve tarımsal üretimdeki sıkıntıları işaret ediyor. Tarladan sofraya kadar uzanan süreçteki aracı sayısının fazlalığı da fiyatların yükselmesine sebep oluyor. Ancak vatandaş bu karmaşık sebepleri değil, çözüm yollarını görmek istiyor.
Sonuç olarak, pazardaki fiyatlar bir kez daha toplumdaki ekonomik kriz havasını gözler önüne seriyor. Herkesin ortak beklentisi ise yöneticilerin bu duruma çözüm üretmesi ve vatandaşın nefes almasını sağlayacak adımların bir an önce atılması.