Kadınlarda sıkça görülebilen üreme sorunlarından biri olan infertilite, çeşitli nedenlere bağlı oluşuyor. İnfertiliteyi etkileyen en önemli nedenler genel olarak; obezite, kist sorunları, polikistik over sendromu ( PCOS), hormon bozuklukları, bazı kadın hastalıkları, alkol ve sigara kullanımı, fiziksel ve çevresel faktörler olarak sıralanabiliyor. Kadın üreme sisteminin sırasıyla işlevini görememe durumu ile birlikte ortaya çıkan aksaklıklar kadınlarda meydana gelen infertilitenin habercisi oluyor. İnfertilite tanısı alan kadınlarda görülen sık belirtiler ise; genel olarak adet döngüsünün gerçekleşmemesi, adet düzensizliği, yıllarca çocuk sahibi olamama, erkek tipi kıllanma gibi sorunlar olabiliyor. İnfertilite tanısı alan kişilerde akla gelen ilk tedavi yöntemi olan IVF yani tüp bebek tedavisi oluyor. Memorial Dicle Hastanesi’nden Op. Dr. Zelal Savaş Coşkun, infertilite ve tüp bebek tedavisi hakkında bilgi verdi.
Kişiye özgü tedavi planlaması yapılmalı
Tüp bebek tedavisine başvuran kişilerde günümüzde genel olarak olumlu sonuçlar ve gelişmeler sıkça yaşanmaktadır. Yüksek gebelik oranlarıyla ön plana çıkan tüp bebek yönteminde, çocuk sahibi olan bireyler anne ve baba olma yolunda ilerlemektedir. Genel olarak bakıldığında tüp bebek tedavisi gören kadınlara kişiye özgü tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Kişiye özel tüp bebek yöntemi eşlerin kişisel durum ve özellikleri temelinde belirlenerek, rahim ve yumurtanın geçmişi de ele alınarak, yaş faktörüne de bakılarak yapılmaktadır. Daha önce uygulanan tedaviler göz önüne alınarak ilerlenen bu süreçte doğru sonuçlar almak için mutlaka planlama yapılmaktadır. Planlama yaparken dikkat edilmesi gereken ilk nokta, tüp bebek tedavisinde kadınların infertilite sürelerine dikkat etmektir. İnfertilite süresi ve hormonel durumlar tedavi sürecine yön verebilmektedir. Başarılı bir tüp bebek süreci yaşanması için doktor kontrolünde infertilite tanısı alınarak ilerlenen kişiye özgü tüp bebek serüveni belirlenmeli ve baba adaylarının da desteği alınarak süreci doğru yönetmek sağlanmalıdır.
Tüp bebekle çocuk sahibi olma oranları oldukça yüksek
Menopoz yaşının düşmesi ve modern yaşamın getirilerinden biri olan geç yaşta evlenen çiftlerin, çocuk sahibi olma isteğiyle birlikte tüp bebek oranları her geçen gün artmaya devam etmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda her 6 çiftten 1’i infertilite tedavisiyle birlikte tüp bebek yöntemine başvurmayı tercih etmektedir. Tüp bebek tedavisinde ilk olarak yumurtalıkların durumu kontrol edilerek, gelişmesi sağlanmalı, anestezi uygulanarak yumurta toplama işlemi yapılmaya başlanmaktadır. Bu süreçte oluşabilecek yan etkiler olabilmektedir. Sürecin sonucunda ise her şeyin sağlıklı olması durumunda gebelik gerçekleşebilmektedir. İnfertilite süreci ve nedeni açıklanamayan gebe kalamama durumu, erkek sperm kalitesinin düşük olması, kadınlarda görülen tıkalı tüp gibi durumlarda tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olabilme oranları geçmiş yıllara göre artmaktadır. Yüzde altmış, yetmiş civarında başarı oranları görülen tüp bebek tedavisi oldukça gelişmiş yöntemlerle yapılmaktadır.
İnfertilite tedavisi ve tüp bebek hakkında 4 önemli bilgi
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı çalışmalar sonucunda çiftlerin yüzde 25’inde infertilite görülebilmektedir. Sebebi açıklanamayan gebe kalamama durumu yani sebebi bilinmeyen infertilite oranları ise genel olarak yüzde 20’lik kısımı oluşturmaktadır.