İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Ekrem Elginkan Lisesi Öğrencisi, University of Waterloo Yarışması'nda Türkiye’den tek olan dünya birinciliği ile uluslararası başarı elde etti
Matematiği en çok sevilen ders haline getirmek mümkün!
81 ülke ve bölgede, 15 yaşındaki gençlerin okuma, matematik ve fen (bilim) seviyelerinin değerlendirildiği 2022 PISA araştırmasında Türkiye matematikte 39, fende 34 ve okumada 36. sırada yer aldı. En son 2018’de yapılan değerlendirmeye göre puanı sabit kalan Türkiye’deki öğrencilerin pek çoğu için matematik hala en çok korkulan ve sevilmeyen derslerden biri. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları öğretmenleri bu durumun aslında öğrenilmiş çaresizlikle yakından ilgili olduğunu, doğru yöntemler ve pedagojik yaklaşımlarla her çocuğun matematik dersini daha iyi kavrayabileceğine işaret etti. Öğretmenler çocuklara matematiği sevdirmek için sadece okulun değil, ailelerin de atabileceği adımlar olduğunu belirterek, matematiği sevdiren yöntemlere bazı örnekler verdi. Benzer yöntemlerden yararlanarak okulda geliştirilen öğrenme modelleri ve matematiğe duyduğu sevgi sayesinde lise öğrencilerinden Çağla Artan ile Ekrem Elginkan Lisesi bu yıl ikinci kez University of Waterloo’nun kodlama ve mantıksal düşünmeye odaklanan problem çözme yarışması olan Beaver Computing Challenge (BCC)'da derece elde etti.
İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Ekrem Elginkan Lisesi 10.sınıf öğrencisi Çağla Artan, dünya genelinde kabul gören bir başarıya imza attı
İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Ekrem Elginkan Lisesi 10.sınıf öğrencisi Çağla Artan, University of Waterloo'nun kodlama ve mantıksal düşünmeye odaklanan problem çözme yarışması olan Beaver Computing Challenge (BCC)'da tüm soruları doğru yanıtlayarak tüm dünyadaki katılımcılar arasında birincilik elde eden öğrencilerden biri oldu. Artan bu başarısıyla Türkiye’deki katılımcılar arasındaki tek birinci olmayı başardı. Ayrıca yarışmaya katılan 49 Ekrem Elginkan Lisesi öğrencisinin 18’i ise dünya genelinde ilk %25’lik dilime girerek başarı sertifikası almaya hak kazandı.
Aileler ve eğitimciler için öğrencilere her yaşta matematiği sevdirmek için 5 yöntem:
1- Matematiği bir gerçeğe dönüştürün.
Çocuklar öğrendikleri şeyleri bir amaç için kullanmadıklarında öğrenmeyi bırakırlar. Bu nedenle, matematiğin gerçek hayatta ne derece ve nasıl faydalı olduğunu onlara göstermek önemlidir. Yürürken adım sayma, araç yolculuklarında plakalardaki numaralarla zihinden hesap yapma, yemek pişirme ve pişirme zamanını anlatma, sıcaklık kontrolü yapma ve para kullanma gibi gündelik faaliyetlere çocuklarınızı dahil edin. Birlikte madeni paraları sıralayabilir, alışverişte market faturasını tahmin etmekte çocuklarınızdan yardım alabilirsiniz.
2- Matematiği eğlenceli aktivitelerle birleştirin.
Çocuğunuzun hangi oyun ve aktivitelerden zevk aldığını öğrenin ve içine matematiği yerleştirin. Örneğin, çocuğunuz sizinle yemek pişirmeyi seviyorsa, çocuğunuzun malzemeleri bütüncül veya kısmen ölçmesini sağlayabilirsiniz. Çıkarma becerisini geliştirmek istiyorsanız, çocuğunuza “Beş yumurta koymamız gerek. Zaten iki yumurta koyduk. Kaç tane daha yumurta koymaya ihtiyacımız var?” gibi sorular sorabilirsiniz. Daha büyük çocuklar için yol gezilerinizde saat hesaplamaları yaptırabilirsiniz. Eğer çocuğunuz sporu seviyorsa sporda kullanılan puanları, vuruş ortalamalarını, kazancın yüzdesi gibi ögeleri öğretebilir; onlara sorular sorabilirsiniz.
3- Kumbaralarında para biriktirmelerini sağlayın.
Çocuğunuza bir kumbara hediye ettiğinizde onun hem matematiği anlamasına yardımcı olacak hem de finansal okuryazarlığın temellerini atmış olacaksınız. Ona kumbara ile bir not defteri de vererek her hafta kumbarasına ne kadar para attığını yazmasını ve hesaplamasını isteyebilirsiniz. Ayın sonunda belirli bir miktarı biriktirmeyi başardığında ödül olarak siz de kumbarasına ekleme yapabilirsiniz. Bu gibi küçük desteklerle matematik sevgisini ve hesap becerilerini artırabilirsiniz.
4- Lise düzeyinde öğrencilere matematiksel modelleme yaparak eğitim vermek.
Matematiksel modelleme, soyut matematik kavramlarını somut durumlarla ilişkilendirme sürecidir. Lise öğrencilerine bu beceriyi kazandırmak, onların problem çözme ve eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Gerçek hayattaki sorunları matematiksel bir çerçevede anlayabilen öğrenciler, bilgiyi sadece ezberleme aşamasından öteye taşıyarak, öğrenmeyi daha anlamlı hale getirirler.
5- Kodlama becerilerinin derse katılması.
Kodlama becerileri dijital çağın vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. Öğrencilere kodlama öğretmek, onları bilgi teknolojileriyle donatmanın yanı sıra mantıklı düşünme, iş dünyasına daha hazır hale getirme ve algoritmik yaklaşımlar geliştirme konusunda da yetkin kılar. Kodlama, öğrencilere sadece bir dil öğretmekle kalmaz, aynı zamanda problem çözme becerilerini de güçlendirir.