Başarılı spor spikeri Ceyla Büyükuzun, spor haberciliğini değerlendirdi:
Erkeklerle anılan spor spikerliği mesleğinde ön yargıları kıran Ceyla Büyükuzun, hangi iş olursa olsun kadın erkek ayrımcılığının çağ dışı bir düşünce kalıbı olduğunu ifade etti. Akademi Futbol Dergisi’ne konuşan başarılı spor spikeri Büyükuzun “Bana, kadın spor spikeri olmak dezavantaj yaratıyor mu diye soruyorlar. Bu işin de diğer işler gibi kadını erkeği yok. Sene olmuş 2023, hala böyle düşünen varsa bu onların problemi” dedi.
Erkeklere mal edilen spor ve spor spikerliği mesleğinde ön yargıları kıran ve bir işi yaparken kadın erkek ayrımcılığı fikrinin ne kadar çağ dışı olduğuna dikkat çeken spor spikeri Ceyla Büyükuzun, Akademi Futbol Dergisi’nden Kaan İlhan’a verdiği röportajda sektörde kadın olmanın dezavantajları olduğu kanısının doğru olmadığını söyledi. Başarının kadın ya da erkek olmaktan değil, yapılan işe saygıdan ve çalışmaktan geçtiğini ifade eden Büyükuzun “Bana, kadın spor spikeri olmak dezavantaj yaratıyor mu diye soruyorlar. Bu işin de diğer işler gibi kadını erkeği yok bence. Başlangıçta belki eleştirenler olmuştur. Ama sene olmuş 2023, hala böyle düşünen varsa bu onların problemi” dedi.
İlk ekrana çıkmaya başladığı dönemlerde saçları nedeniyle çok eleştirildiğini belirten Ceyla Büyükuzun şunları söyledi: “Ben yayına çıktığımda hemen mesajlar gelmeye başlardı. Bu saçla yayına mı çıkılır? Saçını tara da seyirciye saygın olsun gibi söylemler havada uçuşurdu. Ama üzerinde durmazdım. Bu, benim doğal halim ve kendimle barışığım. Saçlarım zaman içinde kabullenildi ve sevildi. Ama zaten herkes her şeyi beğenecek diye bir kural yok. Sizi beğenen, seven de var beğenmeyen de var.”
“Medya çalışanının bayramı, tatili olmaz”
Medyada çalışıyor olmanın ciddi bir özveriyi de beraberinde getirdiğini dile getiren Ceyla Büyükuzun, bu işi yapmak isteyen gençlerin bazı gereklilikleri baştan kabul ederek sektöre adım atmaları gerektiğini söyledi. Medyada çalışmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulunan Büyükuzun “Gençler, öğrenciler sektörle alakalı merak ettikleri konularla ilgili zaman zaman sorular soruyorlar. Kendi adıma elimden geldiğince onlara yardımcı olmaya, yönlendirmeye çalışıyorum. İlk söylediğim şey ise bu işi çok sevmelisiniz oluyor.
‘Medya sektörü fedakarlık gerektiriyor. Bayramlar, resmi tatiller, hafta sonları sürekli çalışıyorsunuz. Önce bu şartları kabul etmeniz lazım’ diyorum. ‘Sonra araştırmanız, sadece konunuzla ilgili değil, tüm gündemi günü gününe takip ediyor olmanız gerekiyor. Ama kendi branşınızı çok daha iyi bilmeniz lazım. Çünkü, haberi doğru anlatmanız için konunun ya da habere konu olan kişinin geçmişini bilmeniz ve hatta yerine göre bir sonraki gelişmeyi de tahmin etmeniz gerek’ diyerek gençleri yönlendiriyorum.
Kendimden örnek veriyorum. Ben, maçları izliyor gündemi sürekli takip ediyorum. İşinize saygı duyuyorsanız bunu zaten yapmanız gerekiyor. Mesleğim daha önceden hobimdi. Maçlara giderdim, maç izlemekten keyif alırdım. Şimdi bu durumu mesleğe dönüştürdüm” diye konuştu.