29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29), küresel ısınmayı sınırlama, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama ve iklim finansmanına ilişkin gündem maddeleriyle, 11 - 22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenleniyor.
COP29’a katılım gösteren SKD Türkiye, Türkiye Bilişim Vakfı iş birliğinde yapay zekanın küresel iklim eylemini nasıl destekleyebileceğini ele alan özel bir oturum düzenledi.
16 Kasım’da Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleşen “Yeşil Zeka: Yapay Zeka Küresel İklim Eylemini Nasıl Yönlendirebilir?” başlıklı panelde, Türkiye'nin dijital dönüşüm ve akıllı teknolojilerden yararlanarak iklim değişikliğiyle nasıl daha etkili mücadele edebileceğinin yolları tartışıldı.
Bu yıl 29’uncusu gerçekleşen ve 11 Kasım’da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başlayan Birleşmiş Milletler İklim Konferansı COP29, başta küresel ısınmayla mücadelede gelinen son durum olmak üzere, küresel ısınmayı sınırlama, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama ve iklim finansmanına ilişkin gündem maddeleriyle devam ediyor. Finans COP’u olarak tanımlanan ve 15 yıl sonra ilk kez dünyadaki tüm ülkelerin temsilcilerinin, yeni bir küresel iklim finansmanı hedefi belirlemek üzere bir araya geldikleri konferansta, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini merkeze alan Türkiye de üst düzey katılım gösteriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca kurulan Türkiye Pavilyonu iklim değişikliği odaklı etkinliklere ev sahipliği yaparken, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), 16 Kasım “Bilim, Teknoloji ve İnovasyon/ Dijitalleşme” tematik gününde özel bir oturum düzenledi.
Türkiye’nin yapay zekayı iklim stratejilerine entegre etme fırsatları değerlendirildi
SKD Türkiye, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesindeki yol haritasını destekleme hedefiyle katılım gösterdiği COP29’da, Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğinde yapay zekanın iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ortaya çıkardığı fırsatları ele alan özel bir panel gerçekleştirdi. “Yeşil Zeka: Yapay Zeka Küresel İklim Eylemini Nasıl Yönlendirebilir?” başlıklı panelde, Türkiye’nin dijital dönüşüm ve akıllı teknoloji uygulamaları ile iklim değişikliğinde nasıl daha etkili bir şekilde mücadele edebileceği yolları tartışıldı. SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel’in moderatörlüğünü üstlendiği panelde; Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Be Node Kurucu Ortağı Ceren Zeytinoğlu Atıcı, Vector Institute Yapay Zeka ve Profesyonel Gelişim Direktörü Dr. Sedef Akınlı Koçak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Ömer Alan, Schneider Elektrik Türkiye ve Orta Asya Secure Power ve Dijital Enerji Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sağlam konuşmacı olarak yer aldı.
Ediz Günsel, panelin açılış konuşmasında tüm sektörler arasında inovatif işbirlikleri kurulmasının önemine dikkat çekerek, “İklim krizinin etkileri derinleştikçe, yapay zekanın da önemi artıyor. Veri sistemlerinin hızlı gelişimi işletmeleri ve endüstrileri küresel iklim eylemi konusunda teoriden eyleme geçebilecek çözümler üretmeye zorluyor. Bu yılki COP29 teması olan “Yeşil Dünya İçin Dayanışma İçinde”, iklim sorunlarıyla mücadelede işbirliğinin hayati önemine vurgu yapıyor, çünkü 1.5 derece hedefine ulaşmak, geleneksel yöntemlerin ötesine geçmeyi, tüm sektörler arasında inovatif işbirlikleri geliştirmeyi gerektiriyor” dedi.
Günsel, yapay zeka ve dijital dönüşümün Türkiye’nin uzun dönemli iklim stratejisinde öne çıkan başlıklardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Dünyayı her açıdan yeniden şekillendiren hızlı bir inovasyon ve teknolojik ilerleme çağındayız. Günümüzün rekabetçi uluslararası ortamında, yapay zeka ve veri teknolojileri sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada çok önemli bir rol oynuyor. Türkiye'nin küresel konumunu sağlamlaştırması için bilimsel gelişmelere ve yeni teknolojilere ayak uydurması önem taşıyor. SKD Türkiye olarak yeşil dönüşüm odaklı sürdürülebilir kalkınmanın, kamu, özel sektör, STK'lar ve akademi arasında kurulacak güçlü işbirliğiyle, yapay zeka teknolojilerinin kurumsal süreçlere entegre edilmesiyle mümkün olacağına inanıyoruz. Yapay zekanın potansiyelinden yararlanarak, kaynak yönetimi, tarımsal uygulamalar ve ekolojik korumanın küresel sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu olduğu, dirençli bir geleceğe katkıda bulunabiliriz.”
Panelde katılımcılar, Türkiye’nin dijital çözümlerle iklim krizine katkılarını, yapay zekanın iklim verilerindeki rolünü, iklim eyleminde veri biliminin önemini, Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin iklim eylemi üzerindeki etkisini ve Türkiye'deki Coğrafi Bilgi Sistemleri tabanlı iklim çözümlerini, enerji verimliliğini ve otomasyon konularını masaya yatırarak görüş ve önerilerini paylaştı.
Ediz Günsel, yeşil dönüşümde şeffaf raporlamanın önemine vurgu yaptı
SKD Türkiye ayrıca, Yönetim Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ile COP29 etkinlikleri kapsamında 14 Kasım’da gerçekleşen “Şeffaflık ve Yeşil Dönüşüm” başlıklı panelde yer aldı. Tarımda sürdürülebilir çözümler sunan Agriconnect Türkiye organizasyonu ile Sürdürülebilir Gelecek Platformu’nun yer aldığı yeşil alanda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Tulip Sürdürülebilirlik Merkezi Kurucusu Şafak Özsoy üstlenirken, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel’in yanı sıra TSKB Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meral Murathan ile SKD Türkiye Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Seçil Yıldız konuşmacı oldu. Panelde, şeffaflığın iş dünyasındaki önemi, Türkiye Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun (KGK), Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nı (TSRS 1 ve 2) yayımlaması ve TSRS kapsamında hazırlanan raporlarda güvence denetimi şartı getirmesinin şirketlere getirdiği yükümlülükler, şirketlerin şeffaflık ve hesap verebilirlik noktasında yaşadığı zorluklar ele alındı.
Paneldeki konuşmasında yeşil dönüşümün sağlanabilmesi için şirketlerin ölçülebilir taahhütler vermesinin ve şeffaf bir şekilde raporlama yapmasının önemine değinen Günsel, “Şeffaflık, yalnızca hesap verebilirlik ve güven tesis eden bir araç değil; aynı zamanda inovasyon, rekabet avantajı ve sürdürülebilir büyüme için bir kaldıraç. İş dünyasında, özellikle yeşil dönüşüm stratejilerini oluştururken, şirketlerin finansal ve çevresel etkilerini açık ve güvenilir bir şekilde paylaşması, hem kamuoyunun güvenini kazanmak hem de sektörlerdeki en iyi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak açısından kritik öneme sahip. Önümüzdeki dönemde şeffaflık ve hesap verebilirlik hiç olmadığı kadar kritik bir unsur olacak. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ve KGK'nın güvence denetimi şartı, şeffaflık ve hesap verebilirlikte yeni bir dönemi başlatıyor. Bu yeni dönemde SKD Türkiye olarak üyelerimize sürdürülebilirlik yolculuklarında rehberlik ederken şeffaflık ilkesini de ESG süreçlerine dahil etmeleri için yol gösterici oluyoruz. Onlara kapasite geliştirme ve bilgi paylaşımı yoluyla destek sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.