Bütün Amacımız Türkiye’yi Her Zaman İlk Tercih Olarak Korumak!
BYD Ekosistemindeki Çinli Şirketlerle İş Birliği Stratejik Avantaj Sağlar
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği TAYSAD, yılın son Üye Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Yoğun bir katılıma sahne olan organizasyon kapsamında, 2024 yılında TAYSAD’a katılan şirketlere yeni üye sertifikaları takdim edildi. Toplantının açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, dünya otomotiv üretiminin 2023 yılında 94 milyon adedi aştığını, 2024 yılını ise yıl başında yapılan yaklaşık 93 milyon adet tahmininin de yüzde 1 altında kalarak, 92 milyon adet seviyesinde kapatacağını kaydetti. Esas küçülmenin, Türkiye’nin de en büyük pazarı olan Avrupa’da gerçekleştiğini vurgulayan Albert Saydam, “Avrupa üretimi 2023 yılında 18,8 milyon adet iken şu anda 17,6 milyon adet seviyesine kadar bir gerileme var. Türkiye’de ise geçen yıl ulaştığımız 1 milyon 570 bin adetlik rekorun ardından, bu yıl 1 milyon 450 bin adede doğru bir gerileme yaşanıyor. Burada asıl dikkat çekici nokta, yıl başında yapılan tahminlerde çok büyük oynamaların olduğu. Bunun, özellikle bölgesel olarak etkileri çok ağır. Dünya ve Avrupa üretimlerinin 2025 yılında büyüyeceği tahminleri olsa da yine 2024 yılının altında kalacağı görülüyor. Türkiye üretiminin ise 2025’te 1 milyon 400 bin adede gerileyeceği yönünde öngörüler de var. Bardağın dolu tarafına baktığımızda ise 2024’te tüm olumsuzluklara rağmen dünyada 11’inci büyük üretici konumundayız” dedi.
BYD yatırımının Türkiye için ciddi bir fırsat olduğunu vurgulayan Albert Saydam, “Sorgulamadan BYD’nin en kısa sürede imalata geçmesi için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. En kısa sürede üretime geçmeleri için üzerimize görev düşüyor. BYD ile üyelerimizi bir araya getireceğimiz bir etkinlik planlıyoruz. Hali hazırda otomotiv tedarik sanayi firmalarını ziyaret ediyor ve ülkemizi tanımak için görüşmeler gerçekleştiriyorlar. Benim önerim, BYD ile iş birliği fırsatlarının yanı sıra, BYD’ye üretim yapan Çinli şirketlerle de temasa geçin. Böylece çift taraflı bir kazan-kazan ortamı yaratmak mümkün olur. Siz yeni bir firmaya, tanımadığınız bir firmaya, onları tanıyan biriyle gitmiş olursunuz. Çinli ortağınız da kendisi için çok uzak bir coğrafyada elinde bulunan bir kalıbı veya ürünü daha fazla satma, sizin vasıtanızla üretme yoluna gidebilir. Bütün amacımız bu, Türkiye’yi her zaman için ilk tercih olarak korumak” diye konuştu.
Türkiye’de 530’un üzerinde üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), 2024 yılının son üye toplantısını gerçekleştirdi. Yıl boyunca çok sayıda konferans ve panelle üyelerini desteklemeye devam eden TAYSAD’ın son üye toplantısına T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar da katılım sağladı. Konferansta ayrıca MESS Genel Sekreteri Fatih Ay katılımcılara bir sunum gerçekleştirdi. Toplantı kapsamında, 2024 yılında TAYSAD’a üye olan şirketlere yeni üye sertifikaları da takdim edildi.
Dünya üretim sıralamasında 5 yılda 4 basamak yükseldik!
Toplantının açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, dünya otomotiv üretiminin 2023 yılında 94 milyon adedi aştığını, 2024 yılını ise, yıl başında yapılan yaklaşık 93 milyon adet tahmininin de yüzde 1 altında kalarak, 92 milyon adet seviyesinde kapatacağını kaydetti. Esas küçülmenin, Türkiye’nin de en büyük pazarı olan Avrupa’da gerçekleştiğini vurgulayan Albert Saydam, “Avrupa üretimi 2023 yılında 18,8 milyon adet iken şu anda 17,6 milyon adet seviyesine kadar bir gerileme var. Türkiye’de ise geçen yıl ulaştığımız 1 milyon 570 bin adetlik rekorun ardından, bu yıl 1 milyon 450 bin adede doğru bir gerileme yaşanıyor. Burada asıl dikkat çekici nokta, yıl başında yapılan tahminlerde çok büyük oynamaların olduğu. Bunun, özellikle bölgesel olarak etkileri çok ağır. Dünya ve Avrupa üretimlerinin 2025 yılında büyüyeceği tahminleri olsa da yine 2024 yılının altında kalacağı görülüyor. Türkiye üretiminin ise 2025’te 1 milyon 400 bin adede gerileyeceği yönünde öngörüler de var. Bardağın dolu tarafına baktığımızda ise 2024’te tüm olumsuzluklara rağmen dünyada 11’inci büyük üretici konumundayız. Son 5 yılda 15’incilikten 11’inciliğe kadar yükseldik fakat bu kritik bir eşik. 10. sıraya çıkabilmemiz için üretimimizi 1 milyon 400 binlik rakamlardan 2 milyon 400 binlere çıkarmamız lazım. Bunun için de bazı adımlar atmamız, bazı ciddi düzenlemeler ve değişiklikler yapmamız şart” dedi.
İhracat tahminlerimizi aştı!
Sektörde her şirketin çok ciddi sorunları olduğunu vurgulayan Albert Saydam, “Bana, eğer sihirli bir çubuğun olsa neyi değiştirirsin? diye sorarsanız, Türkiye’nin 1,5 milyon adetlik pazar ve bu pazarda da en az yüzde 70 yerlilik oranına ulaşmasını sağlamak için tüm yönetmelikleri bunu destekleyecek şekilde düzenlerim diye cevaplarım. Çünkü bunu yaptığınız zaman fabrikalarımız rekabetçi olur, biz rekabetçi oluruz. Ortaya bir değer yaratırız, değeri paylaşırız ve toplum mutlu olur. Ne yazık ki şu anki 1 milyon 196 bin adetlik iç pazarın yüzde 70’i ithal. Acı olan bir başka şey de, biz hep Türkiye’nin hafif ticari araç üssü olmasıyla övündük 2000’lerden 2015’lere kadar. O dönemde ithalat oranı hafif ticari araçlarda yüzde 25-30 arası. Şu anda bu oran yüzde 75. Bu hepimizin bir bakıma nerede yanlış yaptık, bunu nasıl çeviririz diye odaklanması gereken bir konu” diye konuştu. 2024 yılı ile ilgili geçen sene yaptıkları ankete göre üyelerin 21 milyar dolarlık ana sanayi ihracatı yapılacağını tahmin ettiğini ifade eden TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Şu anda 20 milyar dolar, ortalamaya vurduğunuz zamandaysa 22 milyar dolar gibi, öngörümüzün üzerinde bir ana sanayi ihracatı olacak. Fakat biz 4-5 sene öncesine kadar 1 milyonun üzerinde araç ihraç ederken bu sayı 800 binlere düştü. Tabii araçların alternatif yakıtlı, daha güzel donanımlı olmasından dolayı birim fiyatları arttığından dolayı değerde artış yaşandı. Ama neden bir milyon araçtan gerilemiş olalım ki. Bunu değiştirmemiz lazım. Tedarik sanayicileri tarafında ise yılı 15 milyar dolar seviyesinde ihracatla kapatmayı bekliyoruz. Bu değer, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 6’lık bir büyüme anlamına geliyor. Bu bir başarıdır. Öte yandan 2025 yılında ihracatımızda yüzde 10’luk bir küçülme olacağını düşünüyoruz. Bunların alt nedenleri arasında Avrupa Birliği’nin regülasyon değişiklikleri ve rekabetçi olamamamız, ana sanayinin kendi içerisindeki firmalardan yeni platform siparişleri alamaması gibi etkenler yer alıyor” dedi.
BYD yatırımı Türkiye için ciddi bir fırsat!
BYD yatırımının Türkiye için ciddi bir fırsat olduğunu vurgulayan Albert Saydam, şunları söyledi: “Sorgulamadan BYD’nin en kısa sürede imalata geçmesi için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. En kısa sürede üretime geçmeleri için üzerimize görev düşüyor. BYD ile üyelerimizi bir araya getireceğimiz bir etkinlik planlıyoruz. Hali hazırda otomotiv tedarik sanayi firmalarını ziyaret ediyor ve ülkemizi tanımak için görüşmeler gerçekleştiriyorlar. Benim önerim, BYD ile iş birliği fırsatlarının yanı sıra, BYD’ye üretim yapan Çinli şirketlerle de temasa geçin. Böylece çift taraflı bir kazan-kazan ortamı yaratmak mümkün olur. Siz yeni bir firmaya, tanımadığınız bir firmaya, onları tanıyan biriyle gitmiş olursunuz. Çinli ortağınız da kendisi için çok uzak bir coğrafyada elinde bulunan bir kalıbı veya ürünü daha fazla satma, sizin vasıtanızla üretme yoluna gidebilir. Bütün amacımız bu, Türkiye’yi her zaman için ilk tercih olarak korumak.”
Türkiye ihracatı 2024’te rekor tazeleyecek!
Toplantıda katılımcılara hitap eden Ticaret Bakanı Yardımcısı Volkan Ağar ise, “Jeopolitik gerilimler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, ticarette artan korumacılık ve tedarikte yaşanan aksamalar küresel ticaretin büyüme hızının son yıllarda hepinizin bildiği gibi yavaşlamasına yol açtı. Böyle bir ortamda Türkiye ekonomisi dinamik, esnek üreten yapısıyla büyümeye, istihdama ve ihracata her şeye rağmen devam ediyor. 2023 yılında yüzde 5,1 oranında güçlü bir büyüme kaydeden ekonomimiz 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,3, ikinci çeyreğinde yüzde 2,4, üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 büyüme kaydetti. 2024 yılı ilk 9 ay sonunda yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1 trilyon 260 milyar dolarlık rekor seviyeye yükselirken büyüme performansımız kesintisiz olarak 17 çeyrektir sürüyor. Bir diğer sevindirici husus ise; ilk 9 ayda yüzde 3,2’lik büyüme oranına net mal ve hizmet ihracatımızın katkısı 1,9 puan yani ihracat hala büyümenin lokomotifi. Hedefimiz Türkiye’nin ve ekonomimizin itici gücü olan ihracatımızın büyümeye katkısının artarak devam etmesi. Türkiye küresel ticaretteki bu kırılganlıklara rağmen ihracatta önemli başarılar elde ediyor. 2023 yılında yine hepimizin bildiği gibi 255,6 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin bugüne kadar ki en yüksek ihracat seviyesine ulaştık. Yine 2024 yılının kasım ayı itibarıyla ihracatımız 261,4 milyar dolara ulaştı. İnşallah 2024’ü de 2023’ten çok daha fazla bir ihracat rakamıyla kapatacağız” diye konuştu.