THTM’nin çağrıcıları arasında olan Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan Cumhuriyet TV’ye açıklamalarda bulundu.
Okuyan farklı ideolojik ve siyasi tercihlere sahip olmalarına karşın; laikliğin savunulması, bağımsız bir Türkiye, egemen bir ülke, emperyalizme karşı ikirciksiz bir konumlanış, holdinglerin ve tarikatların egemenliğine karşı duruş, eşitlikçi bir ülke ve devletçi ekonomi gibi konularda anlaşan kişilerin söz konusu toplantıda bir araya geldiğini belirtti.
Akademisyen Cangül Örnek, gazeteciler Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Aytunç Erkin’in konuşmalar yaptığı ilk etkinliğin ardından, önümüzdeki hafta İstanbul Avrupa Yakası, İzmir ve Ankara’da ilerleyen haftalarda da Türkiye’nin çeşitli yerlerinde temsilcilerin belirleneceği toplantılar yapılmaya devam edecek ve 7 Ocak’ta ilk genel toplantı gerçekleştirilecek.
'Tam anlamıyla meclis hüviyetinde bir oluşum olacak'
THTM’nin siyasi bir hareket veya ittifak olmadığının altını çizen Okuyan, oluşumun gerçek anlamıyla bir meclis olduğunu vurguladı. Okuyan, THTM’nin, Türkiye de cumhuriyetçi birikimin birbiriyle etkileşiminin güçlenmesi ve söz konusu etkileşimin topluma yayılması, toplumda güçlenmesi için ortaya çıkmış bir oluşum olduğunu belirtti.
Okuyan, THTM’nin gerçekleştireceği faaliyete ilişkin ise “Sadece tartışan, sözünü söyleyen bir platform olmayacak. Biz Anadolu'nun her noktasına gideceğiz, Türkiye'nin güncel meselelerine ilişkin çözümleri tartışacağız ve bulduğumuz ortak çözümleri de toplumla paylaşarak, toplumu harekete geçirmeye çalışacağız. Tam anlamıyla meclis hüviyetinde bir oluşum olacak” ifadelerini kullandı.
'Yerel seçimlerde aday çıkarmak söz konusu olamaz'
Okuyan, THTM’nin Mart 2024’te gerçekleştirilecek olan yerel seçime ilişkin tutumuna dair de şöyle konuştu:
“THTM’nin yerel seçimlere yaklaşımı, kendi kuruluş ilkeleri çerçevesinde olacaktır. Yerel seçimlerde aday çıkarmak, bir adayı aktif olarak desteklemek söz konusu olamaz. Meclis’in çağrıcısı olan siyasi parti seçimlere giriyor ama bizim beklentimiz THTM’nin TKP’nin arkasında durması değil, ilkelerinin arkasında durması. Çünkü başka siyasi oluşumlara üye olan, oy veren, destekleyen arkadaşımız da var. Burada önemli olan şey ilkelerimizin savunulması.
Akıllara, ‘Meclis, adayların ya da siyasi partilerin kendi aralarındaki denge, arayış, pazarlıklarının bir parçası olur mu’ sorusu gelebilir. Hayır böyle bir şey kesinlikle söz konusu olmayacak. Çünkü uzun vadeli bir çalışma yürütüyoruz. Öte yandan seçimlerde bu ilkelerin güçlenmesi, yaygınlaşması için muhtemeldir ki bu Meclis gereken çabayı harcayacaktır. Çünkü bizim için önemli olan Türkiye'deki cumhuriyetçi birikimi ayağa kaldıracak olan o ilkelerdir.
'Hayal kırıklığı Türkiye'de toplumu çok geriletti'
Halkımızın sorunlarını bir seçimle çözebilmek mümkün değil. Radikal çözümler bekleyen çok köklü sorunlarımız var. Toplumu biraz da bu sorunların gerçek kaynaklarına ve gerçek çözümlerine alıştırmamız gerekiyor.
Toplum, ‘Bu son seçim’ gibi baskılarla yanlışa doğru ittiriliyor ve her defasında hayal kırıklığı yaşanıyor. Bizim topluma umut vermemiz gerekiyor, hayal kırıklığı Türkiye'de toplumu çok geriletti. Bizim işimiz gerçekçilik, devrimcilik ve umudu çoğaltmaktır."
