Dünya genelinde ve özellikle orta doğuda emperyalist politikalar nedeniyle yoğun göç hareketliliği yaşanmaktadır. Bunun sonucu olarak ülkemize özellikle Suriye’deki iç çatışmalardan sonra gelen Suriye vatandaşları, mülteciler ve vatansız kişiler geçici koruma rejimi kapsamında halen ülkemizde bulunmaktadır. Bu statüde ülkemizde bulunanların ülkemizdeki doğumlarla birlikte güncel sayısı konusunda da kamuoyunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Bunlara Afganistan, Pakistan ve Afrika ülkelerinden yasa dışı olarak ülkemize gelenler de eklendiğinde durumun toplumsal geleceğimiz için tehdit oluşturduğu tartışmasızdır.
Türkiye’nin ekonomik ve siyasal koşulları geçici koruma vb. durumlarla ülkemizde bulunan düzensiz göçmenlerin toplumsal uyumlanmasını zorlaştırmaktadır. Bunun sonucunda düzensiz göçmenler eğitim ve sağlık sistemine yük olmakta, enflasyonu daha da artırmakta, mevcut sorunları ve eşitsizlikleri daha da büyütmektedir.
Son günlerde bu sorunun neden olduğu adli olayların arttığını ve belli illerimizde istenmeyen olayların yaşandığını görmekteyiz. Hukuk devletinde kişilerin can ve mal güvenliği hukuksal koruma altındadır, toplumsal gösteriler barışçıl ve hukuka uygun olmak durumundadır, aksi davranış ve eylemler hak ihlalidir, vicdanen ve hukuken kabulü mümkün değildir ve konunun çözümünü daha da zorlaştıracaktır. Tüm yurttaşlarımızı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Geldikleri ülkelerin medeni hukukunun farklılığı, çok eşlilik, çocuk yaşta evlilikler, miras hukuku farklılıkları, dilimizin ve alfabemizin öğrenilmemesi nedeniyle ortaya çıkan sorunlar toplumsal uyumlanmanın olmadığını ve bu durumun sürdürülebilir olamayacağını göstermektedir.
Konunun demografik yapımıza, ekonomimize, işsizliğe ve de toplumsal geleceğimize etkileri düşünüldüğünde siyasal iktidarın yanlış göç politikasını ivedilikle değiştirmesi ve Atatürk’ün görüşleri doğrultusunda oluşturulan Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren uygulanan hukuksal rejime ve politikaya hızlıca dönmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda ülkemiz öncelikle Avrupa Birliği ile imzalanan geri kabul anlaşmasından çekilmelidir. Sınırlarımızda önlemler artırılmalı ve ülkemizdeki farklı geçici koruma, düzensiz göçmen ve mültecilerin geldikleri ülkelere gönderilmesi için somut planlamalar yapılmalı ve adımlar atılmalıdır.