“Her Aronya Meyvesi Doğru Aronya Meyvesi Değildir”
Sağlık faydaları ve yüksek getirisi nedeniyle son zamanların ilgi odağı olan aronya, beraberinde bilgi kirliğini de getiriyor. Günlük tüketiminin yararlılığı yanında yapılan son çalışmalarla aronya meyvesinin Türkiye’de tıbbi bitki sınıfına girdiğinin altını çizen Dr. Aronia Kurucusu Agronomist Aylin Kalafatoğlu, aronya yetiştiriciliğinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Her aronya meyvesinin doğru besin değerlerine sahip olmadığını söyleyen Kalafatoğlu, “Peyzaja uygun olan fidanlardan elde edilen ve olgunlaşmadan hasat edilen aronya meyveleri, tüketim için satışa sunuluyor. Bu sağlık için oldukça riskli bir durumdur. Aronyanın siyah rengine aldanılmamalı, gerekli araştırma yapıldıktan sonra güvenilir satıcılardan temin edilmelidir” dedi.
Çağın hastalıklarına çare olan, Amerika’nın süper meyvesi olarak bilinen ve Türkiye’de de tüketimi her geçen gün artan aronya meyvesinde bilgi kirliliği hem tüketici sağlığını olumsuz etkiliyor hem de üreticileri mağdur ediyor.
Aronya Yetiştiriciliğinde Altın Kurallar
Aronya meyvesini en doğru ve kaliteli şekilde yetiştirmek için doğru adımların atılması gerektiğini söyleyen Dr. Aronia Kurucusu Agronomist Aylin Kalafatoğlu, “Aronya yetiştiriciliği dikkat ve özen gerektiren bir süreçtir. Doğru adımlar atılarak hem yüksek verim elde edilir hem de meyvenin sağlık faydaları en üst düzeye çıkarılabilir. En başından başlarsak, bahçe kurulumunda toprağın kireç oranı tek başına belirleyici bir faktör değildir. Kireç oranını takip eden diğer makro ve mikro elementler de büyük önem taşır. Bahçeyi kurmadan önce toprak analizi yaptırarak pH, iz elementleri ve organik madde miktarını belirlenmelidir. Toprak analizi olmayan bir bahçede asla aronya yetiştirilmemelidir, zira toprak analizi meyvenin kalitesini ve verimliliğini göstereceği için çok önemli bir adımdır. Aronyanın galicjanka çeşidi peyzaj mimaride kullanılan bir çeşittir. Aronya yetiştiriciliğinde Viking ve Nero çeşitleri tercih edilmelidir. Bahçede tek çeşit dikim yapılması gerekir. Toprak hazırlığı dikkatle yapılmalı, dikim aralıkları (sıra üstü, sıra arası) özenle hesaplanmalıdır. Bir dönüme 350-400 adet fidan dikimi gelir dengesi oluşturulmalıdır. Sağlıklı, hastalıksız ve sertifikalı aronya fidanları tercih edilmelidir. Fidanlar arasında yeterli aralık bırakmak, hasat döneminde meyve toplamak için faydalı olacaktır. Bitki zararlılarına karşı düzenli kontrol yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Normal şartlarda aronyanın zararlısı yoktur. Organik gübreler tercih edilmelidir. Yanlış toprak türü, iklim seçimi, yetersiz sulama ve soğuklama bitkilerin verimliliğini olumsuz etkileyebilir. Toprak analizine göre uygun gübreleme yapılmalıdır. Yanlış toprak türü veya iklim seçimi, bitkilerin verimliliğini olumsuz etkileyebilir” dedi.
Yanlış kurulan aronya bahçelerinin hem yetiştirici hem de tüketici nezdinde mağduriyetlere sebep olduğunu söyleyen Kalafatoğlu, “Yetiştiricilikte her yanlış atılan adım meyvenin kalitesini olumsuz yönde etkiler. Yanlış adımlarla üretilen meyvelerden hem geri dönüşüm alınmaz hem de satılan ürünlerde kalite düşük olduğu için sağlık açısından istenilen fayda sağlanamaz. Aronya yetiştiriciliği diğer meyvelere göre daha fazla sabır ve özen gerektirir. Aronya yetiştiriciliğinde erken hasat söz konusu değildir, erken hasat yapılarak meyvenin kalitesi ve verimliliği düşürülür. Özellikle ilk yıllarda otla mücadelede ilaç veya kimyasal madde kullanımından kaçınılmalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde aronya yetiştiriciliğinde var olmayan hastalıklar kusurlar ne yazık ki sosyal medya whatsapp grupları ve benzeri yerlerdeki ortak alanlarda yanlış bilgi paylaşımları, yanlış iş birlikleri ve yanlış üretimler, Türkiye’deki aronya yetiştiriciliğine gölge düşürmekte ve mağduriyet yaratmaktadır. Aynı zamanda kurumsal firmaların satın alma yöneticileri de aronya alımlarında dikkatli olmalıdır. Özellikle geniş kitlelere ulaşan satış noktalarında firma sahipleri, detaylı ve geniş bir araştırma yaparak doğru aronya meyvelerini tüketiciye sunmalıdır. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda bilinçli bir yaklaşım güdülerek doğru bilgi ile aronya yetiştiriciliğinin Türkiye’de de hak ettiği yeri alacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.