Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, AI In The Sky etkinliğinde yaptığı açıklamada uçuş
operasyonlarında yerli ve milli yazılım ve cihazları kullandıklarını belirterek
“İlk yerli ve milli İnteraktif Radar Analiz ve Data Ekranımız (İRADE) ile
ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS bilgisi, notamlar,
AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem
kurduk. Yine, ilk yerli ve milli Sivil Gözetim Radarı’nı Gaziantep
Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde kullanmaya başlamayı planlıyoruz.
Çok Amaçlı Radar Ekranı kısa adıyla (ÇARE) sistemimiz de hava trafik
kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin
en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıyor.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, yapay zekanın ve büyük verinin havacılık sektöründeki
dönüştürücü etkisini ele alan AI In The Sky etkinliğine katıldı. Bakan
Uraloğlu, havacılık alanında uluslararası otoriteleri bir araya getiren
organizasyonda yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 4 saatlik uçuş süresiyle 1,5 milyar
insanın yaşadığı, 51,2 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip 67 ülkenin
merkezinde avantajlı ve muhteşem bir lokasyona sahiptir. En hızlı, en güvenli
ve en konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğu bilinciyle; ülkemizin bu
avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık
alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
“Dış Hatlardaki Sayımızı 349
Uçuş Noktasına Çıkaracağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan liderliğinde “dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak” hedefiyle
hareket ettiklerini kaydeden Uraloğlu, “Ülkemizi; dünyanın en geniş uçuş ağına
sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Bugün iç hatlarda 58 noktaya, dış
hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Önümüzdeki ay da
Türk Hava Yolları ile İstanbul-Sao Paolo -Santiago ve İstanbul-Kuala
Lumpur-Sydney hatlarında yeni seferlere başlayarak bu senenin sonunda dış
hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. Yolcu sayımızın bu yıl
sonunda 236 milyonun, 2025 yılında da 250 milyonun üstüne çıkacağını
öngörüyoruz. Son 22 yılda 32 yeni havalimanı inşa ettik. Dile kolay 1,5 yılda
bir havalimanı.” dedi.
Havacılık sektörünün
küreselleşmenin en önemli aktörü olduğunu anlatan Uraloğlu, “Havacılığın, bir
ulaşım modu olmaktan öte, ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişiminde önemli bir
rol oynayan ve sınırları aşan bir köprü olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu
sektör, teknolojinin hızla geliştiği bir çağda, sürekli dönüşüme uğramakta ve
rekabet de buna paralel olarak artmaktadır. Genç, modern ve verimli uçak
filolarına sahip olmak, havayollarının rekabette bir adım öne geçmesini
sağlayan en önemli faktörlerden biridir.” şeklinde konuştu.
“Yapay Zeka ve Büyük Veri
Teknolojilerini Değerlendirmek Zorundayız”
Uraloğlu, kalıcı rekabet için
sürekli olarak yenilikçi çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade ederek
“Hayatımızın her alanında olduğu gibi havacılıkta da yine yapay zeka ve büyük
veri teknolojilerini değerlendirmek zorundayız.
Zaten dijital teknolojilerin en çok uygulamaya geçtiği ve kullanımının
sürekli arttığı sektör havacılık sektörü olmuştur. İlk otomatik bagaj sıralama
sistemleri 1990’larda ortaya çıkmış, 2000’li yılların başından bu yana, e‑biletler
kâğıt biletlerin yerini alırken, biniş kartları mobil ortama taşındı. Gerçek zamanlı
bagaj takipleri uygulanmaya başladı.” dedi.
Yapay zeka alanında yaşanan
gelişmelerin havacılık sektörünü derinden etkilediğini belirten Uraloğlu,
“Yapay zekanın havacılığa getirdiği en büyük değişimlerden biri olan otonom
uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları minimuma indirildi. Havacılık
sektöründeki tüm şirketler yapay zeka destekli sistemlerle işletme maliyetlerini
ve genel giderlerini düşürebiliyorlar. Bunun üzerinde çalışan birçok firma var.
Yani aslında yapay zeka konusunda yapay olan hiçbir şey yok. Gayet somut,
başarılı ve pozitif katkıları olduğunu görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Hava Trafiği Yönetimi Daha
Çevre Dostu Hale Getirilecek”
Uraloğlu, yapay zeka sayesinde
uçakların bakım süreçlerinin optimize edileceğini ve olası arızaların önceden
tespit edilebileceğini anlatarak “Büyük veri analizi ile hava trafiği yönetimi
daha verimli hale getirilecek ve kazaların önüne geçilecektir. Yine büyük veri
analizi ile yolcu davranışları analiz edilerek, daha kişiselleştirilmiş
hizmetler sunulacaktır. Yapay zeka destekli bakım sistemleri sayesinde de
uçakların ömrü uzatılacak ve bakım maliyetleri düşürülecektir. En önemli
noktalardan biri de yapay zeka ve büyük veri sayesinde hava trafiği yönetimi
daha çevre dostu hale getirilecek, emisyonlar azaltılacak ve sürdürülebilir bir
havacılık sektörü inşa edilecektir. Bu kapsamda yapay zeka ve büyük veri
teknolojilerinin, havacılık sektörümüz için büyük bir dönüm noktası olduğuna
inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Yapay zeka teknolojilerinin
hayatın her noktasında olduğunu belirten Uraloğlu, “Her zaman dile getiriyoruz
siber güvenlik noktasında en çok önem verdiğimiz husus yazılımdan- cihaz
üretimine yerlilik ve milliliktir. Bugün, tamamen yerli ve milli olarak
geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka
uygulamalarımız ile ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz. Aynı şekilde gururla
altını çizmek istiyorum ki devlet hava meydanları genel müdürlüğümüz eliyle
gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında da yerli ve milli olarak
geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi.
İRADE ile Havacılıkta Yeni
Dönem Başladı
İnteraktif Radar Analiz ve Data
Ekranı (İRADE) ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS
bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya
sunan bir sistem kurduklarını bildiren Uraloğlu, “İRADE yazılımını İstanbul
Atatürk ve Çukurova havalimanlarımızda kullanmaya başlayarak havacılık alanında
yeni bir dönemi başlattık. İlk yerli ve milli hava trafik görüntüleme
yazılımımız sayesinde bu alanda da dışa bağımlılıktan kurtularak bundan sonraki
yerli teknoloji ürünlerinin önünü açmış olduk. Önümüzdeki günlerde Dalaman
Havalimanı’nda da kullanmaya başlayacağız. Yine, Türk mühendislerince
geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarı MGR Gaziantep
Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde aktifleştirerek kullanmaya
başlamayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ÇARE 40’tan Fazla
Havalimanında Hizmet Veriyor
Bakan Uraloğlu, hava trafik
yönetimi alanında tamamen yerli ve millî imkanlarla geliştirilen Çok Amaçlı
Radar Ekranı (ÇARE) sistemi hakkında da açıklamalarda bulunarak “Gerçek zamanlı
uçuş verilerini harita üzerinde sergileyerek hava trafik kontrolörlerinin hava
trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde
sürdürülmesine imkân tanıyor. Ülkemizde 40'tan fazla havalimanında hizmet
vermekte olan ÇARE sistemi ülkemiz sınırlarını da aşarak geçen yıl
Azerbaycan'da da hizmete başladı. FOD Tespit Radarı (FODRAD), Kuş Tespit Radarı
(KUSRAD), Uçuş Bilgi Sistemi (FIDS), AIS Portal Uygulaması, Uçuş İzle
Uygulaması, Öngörüsel Siber Saldırı Önleme Sistemi, Coğrafi Tabanlı Dijital
Bilgi Platformu Yazılımı, Digital Atis Sistemi ya da Elektronik Uçuş Strip
(EFS) uygulaması. Özetle ülkemizdeki uçuş operasyonlarında kullanılan
teknolojilerin yerli ve milli olmasında büyük bir aşama kaydettik ve yenilikçi
adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.” dedi.
“KDM Tüm Dijital Altyapıyı,
Yapay Zeka ile Birleştirerek Sunuyor”
Uraloğlu, Türkiye’nin sivil
havacılık alanında dijitalleşme odağında yeni bir sivil havacılık modeli de
oluşturduklarını kaydederek “Kurumsal Dönüşüm Modeli kısa adıyla KDM dediğimiz
bu model;
yalnızca emniyet ve verimlilik
sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sektörde sürdürülebilir bir dönüşümü, ileri
teknolojilerle desteklenen bir altyapı aracılığıyla mümkün kılıyor. Bir havacılık
otoritesinin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital altyapıyı, yapay zeka ve büyük
veri ile birleştirerek sunuyor. ICAO regülasyonlarına uygun şekilde
geliştirilen bu sistemde eğitimler şeffaf, takip edilebilir ve bağımsız bir
ölçüm mekanizmasına dayanıyor. Böylece hem eğitimin kalitesi artıyor hem de
katılımcılar için çok daha etkin bir öğrenme ortamı sağlanıyor.” dedi.
Yeni havacılık modelinin aynı
zamanda insan hatasını minimize eden, proaktif ve dinamik bir iş süreci
yönetimi de sağladığını kaydeden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam
etti:
“Büyük veri altyapısı, gerçek
zamanlı analizlerle, potansiyel risklerin önceden tespit edilmesine olanak
tanıyor. Dijitalleşme ve veri entegrasyonunun en somut örneklerinden biri de
OLS/CNS yazılımımızdır. Bu yazılım, havaalanı çevresinde emniyeti sağlamak için
Engel Kısıtlama Yüzeyleri ve Yapı Kısıtlama Alanları haritalarının
hazırlanmasını hızlandırmakta ve yüksek doğrulukla sonuçlar sunmaktadır.
Dijital Arazi ve Yüzey Modeli ile entegrasyon, arazi üzerindeki tüm potansiyel
engellerin otomatik olarak haritalara yansıtılmasını sağlıyor ve emniyet
açısından son derece hassas olan bu süreçleri dijital bir yaklaşımla
iyileştiriyor. Üstelik bu yazılım, havacılık otoritelerinin gereksinimlerine
göre açık kaynak platformunda geliştirildiği için kullanıcı ihtiyaçlarına göre
özelleştirilebiliyor. Yine, İHA Takip ve Trafik Yönetim Sistemi, hava
trafiğinde veri odaklı karar almanın bir diğer örneğini sunmaktadır. Otonom
ticari taşımacılık ve drone kullanımı süreçlerini hızlandırarak, operasyonel
verimliliği üst seviyeye çıkartıyor.
Dinamik dronebanlar, şehirlerarası otonom İHA uçuşları ve uçuş
kayıtlarının gerçek zamanlı olarak izlenebilmesi sayesinde güvenlik en üst
düzeyde sağlanıyor.”