Osman DOST


Artıları ve eksileriyle 2024 yılını geride bırakıyoruz.

Artıları ve eksileriyle 2024 yılını geride bırakıyoruz.


 

 

 

2024 yılını geride bırakırken, millet olarak pek çok zorlukla karşı karşıya kaldık. Türkiye’de uygulanan yanlış ekonomik politikalar nedeniyle halkın büyük bir kesimi ekonomik bir krizle boğuşuyor. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı, her geçen gün daha fazla hissedilen bir gerçek haline geldi. İş bulamayan gençler, evlenmek bir yana, geleceğe dair büyük belirsizliklerle mücadele ediyor. Geçim sıkıntısı nedeniyle aile içi geçimsizlikler baş gösteriyor ve boşanma oranları artıyor. Yardımlaşma olmasa, güçlü olarak bilinen Türk aile yapısı çatırdamaya başlıyor.

 

Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna çatışması hâlâ devam ederken, Gürcistan halkı ise iç çekişmeler nedeniyle sokaklara dökülmüş durumda. Gürcü halkının bir kısmı, Rusya’ya yaklaşmayı savunurken, diğer kısmı ise Avrupa Birliği ile daha yakın ilişkiler kurmak istiyor. Doğu’daki komşumuz İran’da ise kadınlar ve gençler, demokrasi ve özgürlük talepleriyle sokaklara iniyor. Bu taleplerin karşılık bulmaması sonucu polisle karşı karşıya geldikleri oluyor.

 

Suriye’de, yıllardır emperyalist güçlerin desteklediği ve eğittiği şiddet yanlısı İslami gruplar ile ABD’nin desteklediği PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’nin içinde olduğu muhalifler, kısa süre içinde “Baas” rejimini devirdi ve geçici bir hükümet kuruldu. Beşar Esad, Rusya’da tedavi gören Esma Esad ve çocuklarının yanına Moskova’ya kaçtı. Suriye’de kurulan geçici hükümetin, Mart 2025’e kadar yönetimde kalacağı ve sonrasında yapılacak seçimlerle yeni hükümetin şekli ve yönetim biçiminin belirleneceği bildirildi.

 

İsrail ile Filistin arasındaki yıllardır süren çatışmalar, 40 binden fazla çocuk ve kadının hayatını kaybetmesine sebep oldu. Savaş uçakları ve roketlerle Filistin’i yerle bir eden İsrail, insanlara başlarını sokacak bir yer dahi bırakmadı. Ardından Lübnan’a saldırarak dünyaya adeta meydan okudu. Petrol zengini Arap ülkeleri, zenginliklerini korumak adına sessizliğe büründü ve İsrail’e karşı herhangi bir karşı duruş sergilemediler. Suriye’deki hükümet boşluğundan yararlanan İsrail, ülkenin önemli noktalarını ve havaalanlarını bombalayarak bölgedeki güç dengesini kendi lehine değiştirmeye çalıştı. Suriye’ye yapılan saldırılara karşı dünya genelinin sessiz kalması kabul edilemez bir durum olarak öne çıkıyor. İsrail’in, Suriye’de Golan Tepeleri’nde kalıcı bir varlık göstermek üzere attığı adımlar da kayda değer.

 

2025 yılının, geçmişten dersler çıkararak daha huzurlu bir yıl olması temennisiyle, tüm okurlarıma sağlıklı, mutlu ve sorunsuz bir yıl diliyorum.