Öğleden sonra günlük yazıyı yazmak için bilgisayarın başına geçtiğimizde, yazı konusu olabilecek gelişmeleri alt alta sıraladık.
Ürktük!
Bunların hepsi bugünün konuları mı diye sorduk kendimize!
Evet, hepsi bugünün konularıydı. Hatta listeye girmemiş olanlar da vardı!
Bir ülkenin bebekleri, doğduktan hemen sonra hayata gözlerini açmadan öldürülür mü?
Bir ülkenin dokuz yaşındaki çocuğu, hunharca öldürüldükten sonra aylarca mahkeme önünde cinayet ortağı aile üyelerince kıyım kıyım kıyılmaya devam edilebilir mi?
Bir ülkenin öğrencileri, bu kadar cahil ve çarpıtmacı bir bakanın eline bırakılabilir mi?
Bir ülkenin doğası, gelirinin büyük bölümü yurtdışına gidecek maden şirketlerine böylesine vahşice peşkeş çekilebilir mi?
Bir ülkenin kurtarıcısı ve kurucusuna karşı böylesine sistemli, sinsi saldırılar yapılabilir mi?
***
Listeyi uzatmak mümkün ama burada kesip haykırmak geliyor insanın içinden:
Yeter artık, çekin elinizi!
%100 Elektrikli Citroen E-C4
Citroen E-C4 %100 Elektrikli ile Sıfır Ses, Sıfır Karbon Salınımı!
Citroën
Gerçek gündemi konuşturmamak için her şeyi konuşturup bütün değerlerimizi erozyona uğratıyorlar.
Gündeme getirdikleri konuları biraz kazıdığınızda altından ülkenin toplam değerlerine saldırıdan başka bir şey çıkmıyor.
Belediyelerin konserlerine laf ederken bakıyorsunuz, hedefe konulan konserlerin hemen tümü milli bayramlarda verilmiş. Vitrine “gereksiz, usulsüz harcama” yaftasını koyup milletin bayram coşkusuna da el koymak istiyorlar.
Yeter artık, çekin elinizi!
2025’te milletten toplayacakları vergilere, harçlara yüzde 50-100 zam yapıp maaşlara zammı yüzde 20’de mi tutalım 25’te mi tartışması yapıyorlar. Milletten toplanan vergileri de teşvik, kredi ve benzer adlarla seçilmiş yandaşlara veriyorlar. Bu düpedüz fakirden alıp zengine vermektir. El, hep milletin cebinde.
Yeter artık, çekin elinizi!
Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanını yargı eliyle siyaset dışına itmek için uygun hâkim aramaktan çekinmiyorlar. Bunu eleştirince de “Yargı bağımsızdır” deyip eleştirene yükleniyorlar. Millet iradesine bu kadar sorumsuzca el atma cüreti kabul edilebilir mi?
Yeter artık, çekin elinizi!
Bir ülkenin ordusu, toplam gücünün en önemli parçasıdır. Genelkurmay başkanını terör örgütü kurucusu olmakla suçlayıp buna tanık olarak da terör örgütünün iki numaralı yöneticisini gösterdiler. O günlerden, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını suç saymaya geldiler. Bunu yaparken, terör örgütünün bir numarasını da Meclis’te nasıl konuşturalım arayışına girdiler. Milletin vicdanında kabul görmeyince, zamana yayarak, farklı cümleler kurup anlam karmaşası yaratmaya giriştiler. Milletin vicdanına bu kadar mı sorumsuzca el atılır?
Yeter artık, çekin elinizi!
***
Türkiye’ye adeta fethedilmiş, ganimet bir ülke gözüyle bakıyorsunuz.
Bu yüzden her şeyini yağmalıyorsunuz.
Bütçesini yağmalıyorsunuz.
Geçmişini yağmalıyorsunuz.
Geleceğini yağmalıyorsunuz.
Umutlarını yağmalıyorsunuz.
Coşkusunu yağmalıyorsunuz.
Değerlerini yağmalıyorsunuz.
Kurumlarını yağmalıyorsunuz.
İktidara üç Y’yi kaldırma vaadiyle geldiniz. Yoksulluğu, yasakları, yolsuzluğu kaldıracaktınız.
Dediğinizi yaptınız, hepsini öyle bir kaldırdınız ki en yükseklere çıkardınız. En yüksek değerler yaptınız.
Şimdi üç Y miras bırakıyorsunuz:
Yağma, yıkım, yalan!
Yağmalamadığınız yer kalmadı.
Yıkmadığınız kurum kalmadı.
Yalan mı?
Ağzınıza yuva yapmış!
Yeter artık, çekin elinizi!