Mustafa BALBAY


Eğitim MEB’e bırakılamaz!

Eğitim MEB’e bırakılamaz!


Türkiye Yüzyılı Müfredat Modeli bütün eleştirileri, karşı önerileri dikkate almaksızın fiilen yürürlüğe girdi.

Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan modeli kabul ettiğini ilan etti!

Bir ülkeyi istediğiniz gibi yönlendirmek için yönetimine mi hâkim olmak gerekir eğitimine mi?

 

 

 

Bilim insanları “eğitimine” diyor.

Ülkeler, eğitimleri kadar vardır, ufukları eğitim düzeyleri kadar geniştir ya da dardır. 

Benzetmek gibi olsun FETÖ etkili bir maşa olarak nereyi nişan almıştı?

Eğitimi!

Son derece “akıllıca” bir davranış! 

Neydi hedef?

“Altın nesil” yetiştirip seçimle, rejimle uğratmadan ülke yönetimini tümüyle ele geçirmek!

Önceki iktidarların desteği, AKP’nin işbirliği ile bunu başarmak üzerelerdi ki başka bir yazının konusu olan süreç başladı. 

Biz eğitimde kalalım...

***

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin okulların tatil olmasına ramak kala bir kez daha mikrofonların önüne geçti. Modeli savunurken eleştirenleri aşağılamaktan da geri durmadı.

Bin kişilik bir ekip bu modeli 10 yılda hazırlamış!

Bu bin kişi kim? Hangi alanlarda uzman?

10 yılda hazırlıyorsunuz da niçin 10 günde herkes görüşünü söylesin diyorsunuz?

10 günde 67 bin 284 öneri iletildi. 10 günde bu kadar öneri ne ölçüde incelenip işleme kondu?

Belli değil.

Modelin sayfa dağılımı her şeyi özetliyor:

Fen bilimleri, hayat bilgisi, temel Türkçe, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, insan hakları ve vatandaşlık, biyoloji, kimya, felsefe, tarih derslerinin tümü ile toplam din bilgisi dersleri neredeyse birbirine yakın. Din bilgisi derslerini ötekilerden çok daha fazla göstererek daha iyi din eğitimi vermiş olmazsınız. 

Bu ikilem öne çıkarıldığında yanıt hazır:

Çocukların maneviyatının gelişmesine karşısınız!

Hayır... Çocuklarımızın yaşam için gerekli bütün bilgileri, ileride seçecekleri yüksek eğitim için temel altyapıyı almasını istiyoruz.

AKP iktidarının eğitime bilimdışı bakışını ortaya koyan başlıca gösterge, evrim teorisine karşı duruşu. Bugün Suudi Arabistan, Umman, Lübnan, Cezayir ve Fas dışında başlıca İslam ülkelerinin tümünde evrim teorisi okutuluyor.

Evrim teorisi Hıristiyanlığın en bağnaz, dar bir kesimi tarafından reddediliyor ve AKP bu yapının paraleline düşüyor.

Darwin’den bin yıl önce Basra bölgesinde yaşayan Müslüman bilim insanı el-Cahiz, hayvanları incelerken değişimlerine dikkat çekiyor. Bilim dünyasında bu bakış evrim teorisinin kökleri olarak değerlendiriliyor.

***

Türkiye nüfusunun beşte biri öğrencisinden öğretmenine eğitimin doğrudan paydaşı.

Türkiye’nin geleceği bir partinin seçim sloganına indirgenemez.

Yeri geldikçe çok çarpıcı bir örnek olarak paylaşıyoruz:

1453’te Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a girerken Avrupa’da Gutenberg’in matbaası baskıya giriyordu. Çağ kapatıp çağ açan Fatih dünya imparatoru idi ama büyüklüğü bu değişimi görmeyi engelledi.

Sonraki padişahlar da zaman zaman çağı yakalamayı hedeflese de adımlarının hemen tümü yarım kaldı.

Atatürk bu gerçeği gördüğü için eğitimi geleceğin ordusu olarak niteledi!

 

 

 

Artık eğitim sadece bakanlığın modellemesine bırakılamayacak noktaya geldi. 

2024-2025 eğitim öğretim yılı şu istemin her fırsatta yenilendiği yıl olmalı:

Çocuklarımızın nasıl eğitim aldığını bilmek istiyoruz! Buna müdahale etmek hakkımızdır!