Murat AĞIREL editör


Emniyet'te neler oluyor?

Emniyet'te neler oluyor?


Ankara’daki yaşananlar ve gelişmeler gündem belirlemeye devam ediyor. Ayhan Bora Kaplan davası, Sinan Ateş cinayeti ve soruşturmada ortaya çıkan ayrıntılar hem siyaseti hem de kamuoyunun gündemini belirliyor.

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyor.

Ortada var olan bir gerçek var.

 

 

 

Ders almıyoruz. Çok yakın zamanda Emniyet’in, yargının velhasıl devlet kurumlarının cemaat, tarikat veya gruplara teslim edilmesi sonucunda ne yapacaklarını gördük.

Şimdi de Ankara’daki en çok konuşulan konu Emniyet’teki “Nurcu” yapılanması. İddialara göre iş öyle boyuta varmış ki bu grubun tahakkümünde olmayan birkaç müdürlük ve şube de grubun hedefinde.

Duyduklarım akıl alır gibi değil.

Geçen yapılan uyuşturucu operasyonunda dikkatimi çeken bir durum vardı. Narkoçelik-17 Operasyonu’ndan bahsediyorum.

Operasyon sonucunda 1 ton metamfetamin ele geçirildi. Operasyon ayrıntılarında “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan çalışmalar sonucu; Kâğıthane ve Beylikdüzü ilçeleri ile Ankara’nın Güdül ve Gölbaşı ilçelerinde 10 ayrı adres ve dört araca düzenlenen operasyonda...” deniyor.

Bir şey dikkatinizi çekti mi?

Yani İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Ankara’da operasyon yapıyor. Peki Ankara Emniyet Müdürlüğü ne yapıyor? Ankara narkotik şubenin de yaptığı operasyonları biliyoruz. Ancak Ankara Emniyet’inde yaşanan değişiklik sonrası aksayan bir durum mu var?

Zira Ayhan Bora Kaplan davası sorgusunda bir müdürün diğer müdürler hakkında bir yapı kurudukları ve kendisini de “etkisizleştirdikleri” minvalindeki beyanını okuduk hep birlikte. Ayhan Bora Kaplan davası ile ortaya çıkan olgular akıl alır gibi değil.

Ayrıntılar içerisinde ilginç şeyler var.

Mesela Şevket Demircan ile gizli tanık arasındaki iletişime aracılık eden isim Nurullah Özgür Kopuk. Sabah gazetesinin haberine göre de Kopuk’un şüphelileri ifade vermeleri yönünde yönlendirdiği, şube müdürü dahil personellerin, Kopuk’u özel ekibin komiseri olarak bildiği tespit edilmiş.

Dosyada gizli tanık olarak belirtilen Serdar Sertçelik yurtdışında yakalandı. Yakalanma haberi 30 Mayıs’ta basına düştü. Oysa Sertçelik 25 Mayıs’ta yakalanmış. Acaba bu beş günlük sürede ne oldu?

FETÖ’cü firari Cevheri Güven’in haber kaynağı olduğu belirtilen Serkan Dinçer: Bu kişi Trabzon’dan Engin Dinç’in memuruymuş. Engin Dinç göreve gelince Ankara narkotikte görev alıyor. Sonrasında Emniyet köstebek soruşturması başlatıyor ve Dinçer tespit ediliyor. İddiaya göre siber, Dinçer’in bağını tespit edemiyor. Savcı bilirkişiye incelettirdiğinde silinen veriler ve bağlantı ortaya çıkıyor.

Gizli tanık ev hapsindeyken nasıl kaçtı sorusu ile ilgili öğrendiklerim de aslında tüyler ürpertici. Tanık koruma müdürü, gizli tanığın kaçma anında yanında olan organize memurları tespit edip tutanak tutup ilgili yerlere bildirmiş.

Şimdi gelelim Barış Boyun çetesine. Çete lideri ve üyeleri İtalya’da yakalandılar. Hatta Daltonlar adlı çetenin lideri de Rusya’da yakalandı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki değişim sonrası yaşananlar son dönemde başarılı işler yaparak kamuoyu desteğini kazanan Emniyet güçlerini haksız şekilde töhmet altında bırakıyor. Yardımcıları türlü iddialar ile tutuklanmış bir Emniyet müdürü ki görev aldığı her döneminde Türkiye’de yaşanmayan olay kalmamasına rağmen bu derece sahiplenilmesi herkesin kafasını da karıştırmış.

Kimisi cumhurbaşkanı koruyor diyor, kimisi Nurcular Emniyet’i tekrar ele geçiriyor diyor, kimisi Ali Yerlikaya’ya operasyon diyor. Gelişmeleri takip edeceğim. Ama vatandaş hizmet beklerken, bu kadar çok dolandırıcı ortalıkta fink atarken Emniyet’in içerisinde yaşanan bilek güreşi akıllarda soru işareti bırakıyor.