...dünden devam
‘10’ların İzleriyle Türkiye’ isimli kitabımda yer vermiş olduğum ve 17-25 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen ‘’rüşvet ve yolsuzluk’’ operasyonları; 2014 yılında da ana gündem maddelerinden birisi olmaya devam ediyordu…
Bu operasyonların ardından Ocak 2014’te Emniyet Müdürlüğü’nde yaşanan görevden almalar ve yer değiştirmeler, büyük bir hızla sürmeye devam etti…
Güvenlik Stratejileri araştırma merkezinin raporuna göre; bu operasyonlar çerçevesinde 2014 yılında, 210 bin emniyet görevlisinin görev yeri değiştirilmiş oldu.
19 Ocak 2014’te, içinde MİT görevlilerinin de olduğu basına yansıyan haberlerden anlaşılan üç TIR Adana’da savcılık kararıyla ‘’terör örgütlerine silah taşındığı’’ iddiasıyla durdurularak aranmak istendi.
Ancak bu incelemeye müsaade edilmedi. Dönemin Başbakanı, TIR’ların durdurulmasından ‘’paralel yapı’’ olarak nitelediği Gülen Cemaati’ni sorumlu tuttu.
Şubat 2014’te, 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan iş adamı Rıza Sarraf ve bakan çocukları tahliye edildi.
Yine bu ay içerisinde dönemin Başbakan’ı, oğlu ve başka bazı kişilerle konuşmaları olduğu iddia edilen tapeler yayınlanmaya başladı.
Bazı bakan, milletvekili, bürokrat, iş adamı ve gazetecilere ait olduğu belirtilen tapeler de yayınlandı! Ancak Başbakan ve hükümet yetkilileri, tapelerin montaj olduğunu öne sürdüler, bu süreçle ilgili olarak savcılık soruşturmaları başlatıldı.
Mart 2014’te, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘özel yetkili mahkemeler’ olarak adlandırılan ağır ceza mahkemelerinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeyi imzaladı.
Bu yasada uzun tutukluluk sürelerinin beş yıla indirilmesiyle ilgili bir düzenleme de yapıldığından; 2007 yılından beri Türkiye’nin gündemine damgasını vuran Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarında ardı, ardına tahliyeler yaşandı.
En nihayetinde sahteliği defalarca ispatlanan dijital delillerle yaratılan/yaşanan hukuk kumpası; gerçek adaletin yargılanmayı yeniden başa almasıyla önlenmişti.
Yine İstanbul’daki Gezi Parkı eylemleri sırasında evine ekmek almaya giderken yaralanan ve 269 gün yoğun bakımda tutulan Berkin Elvan, hayatını kaybetti, cenazesine on binlerce kişi katıldı.
30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisi, % 45 oy oranıyla birçok il ve ilçede seçimleri kazanırken; Ankara başta olmak üzere, çok sayıda il ve ilçede seçim sonuçlarına itiraz edildi. Ancak sonucunda değişen bir şey olmadı.
Nisan 2014’te, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; kamuoyunda çok tartışılan ve tepki çeken, ‘Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda’ değişiklik yapılmasına dair yasayı onayladı. Anayasa Mahkemesinin 52’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende son kez ‘başkan’ sıfatıyla konuşan Haşim Kılıç’tan ülke gündemine yönelik sert açıklamaların gelmesi nedeniyle, salonda bulunan Başbakan Erdoğan, asık bir yüzle dinlediği bu konuşma bittiğinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı alkışlamadı.
Mayıs 2014’te, Soma’da yaşanan maden ocağı kazası; ülkemizde yaşanan iş kazaları tarihinde yer alan en büyük facialardan birisi olarak anılacaktı. Olayda ihmal olduğu daha sonra TBMM Soma Araştırma Komisyonu’nun raporunda dile getirildi. Kitabımın yazımını yaptığım dönemde; halen tutuklusu olmadan devam eden bu dava sürecinin sonu hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Yine bu ay içerisinde Danıştay’ın 146’ncı kuruluş yıldönümü töreninde Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı, Prof. Metin Feyzioğlu’nun yapmış olduğu konuşmanın içeriğine sinirlenen Başbakan Erdoğan, TBB Başkanının konuşmasına müdahale ederek toplantıda bulunan Cumhurbaşkanı Gül’ün yatıştırıcı müdahalesine rağmen toplantıyı terk etmişti. Görsel ve yazılı medyaya da yansıyan bu durum ve görüntüler, ülke gündeminde bir hayli tartışılmıştı…
devam edecek...
