Mustafa BALBAY


Şahsıma mektuplar (36) Ülkeyi nereye soksam?

Şahsıma mektuplar (36) Ülkeyi nereye soksam?


Bir “Hırlaşmış Milletler” toplantısından daha başarıyla çıktık. Beşten büyük olduğumuzu herkese gösterdik!

 

 

New York sokakları bizim sloganlarımızla aydınlandı. Aslında sesli gösteri yapacaktık. Burada yasakmış. Yadırgamadım tabii. Bunlar daha demokrasilerini geliştirememişler. Şöyle sokaklardan ışıklı tabelalarımız geçerken üstüne ses bindirsek daha güzel olacaktı ama olsun! Adım adım öğrenecekler. 

 

Araçların etrafında benim fotoğrafımı görenler ürkmüş. Ürkecekler tabi, biz o kamyon birliklerini dosta güven düşmana korku versin diye dolaştırdık!

 

Bugüne kadar böyle bir şeyi akıl eden olmamış. Geçmişte nasıl cilalı taş devri varsa bugün de cilalı imaj devri var. 

 

Biz asıl TIR’ları yürütecektik, daha küçük olanı uygun dediler. Boydan tasarruf yapmaya niyetim yoktu ama dedim ya burada demokrasi zayıf olduğu için çözüm bulamadılar. 

 

Elbet bir gün TIR’latacağız!

 

***

 

Gelelim asıl meseleye...

 

Burada bir kez daha şu sorunun yanıtını kendime sorup şahsımın cevap vermesini istedim:

 

Ülkeyi nereye soksam?

 

İktidarımızın ilk yıllarında AB’ye soktuk. Hatta gün ışığında Kızılay Meydanı’nda havai fişek patlatıp kutladık! Ne güzel, o dönem yılda iki defa memleketi AB’ye sokuyorduk. Tabii halkımız bu tam üyeliğin karşılığını hemen istediği için sorunlar başlayınca girdiğimiz gibi çıktık! “AB bizi kıskandığı için almıyor” şarkısını besteleyip liste başı yaptık.

 

1 Dakikada Başvur, Kredi Kartı Limitini Öğren!

Avantajları Kaçırma!

Akbank

Geçen yıl memleketi Şanghay İşbirliği Örgütüne sokalım dedim şahsıma. Sağ olsun muhatap ilkeler beni çok iyi anlıyorlar. Onlara, “Bize içeride kullanacağımız birkaç güzel cümle kurun” diyoruz, kurup veriyorlar. Biz de dünyada yine başköşeye kurulduğumuzu ilan edip halkımızın gururunu okşuyoruz.  Şanghay bize hay hay mı dedi, bay bay mı dedi tam anlaşılmadan, memleketi başka bir şeye sokmaya karar verdim:

 

BRICS!

 

Adı biraz garip ama olsun! 

 

Haber de sağ olsun kankam Putin’in ülkesinden yayıldı. Bizim BRICS’e başvurduğumuzu duyurdular. Erken geç önemli değil şu ara bir yere girmek gerekiyordu!

 

Memleketi Ortadoğu’ya sokmuşken oradan çekip BRICS’e mi sokacağız tartışmasına izin vermedim. Bizim bir yere girmemiz öteki yerle beraber olmamıza engel değil ki! Haa memleketi sokacağımız yerlerin bazıları birbirine rakip ama olsun, biz iki tarafta da olarak çok yüzlü olmuş oluruz! Bizim gibi büyük devletlere iki yüz yetmez!

 

***

 

Amerika’da, “NATO’nun en sadık müttefikiyiz” diyorum.

 

Moskova’da, “BRICS, memleketim olmadan bir hiç” diyorum.

 

Pekin’de, “Ne varsa Şanghay’da var” diyorum.

 

Brüksel’de, “AB bizim ezeli hedefimiz” diyorum.

 

 

NATO hariç hiçbirine bizi almıyorlar ama olsun! Mesele onarın bizim alıp almaması değil, şahsımın memleketi oralara sokması! 

 

Biz girdik dedikten sonra kim durdurabilir!

 

Memleketi bunların dışında bir yerlere daha soksam diyorum!

 

Dünya da kısır, çok fazla sokacağımız yer de yok! 

 

Hiçbir yere sokamazsak memleketi birbirine sokarız!

 

Aslında en verimli olan bu. Memleket bütün oldu mu ne yapar?

 

İktidara yönelir. Hesap sormaya kalkar.

 

Birbirine soktun mu, her şeyi şahsım idare eder. Tarafları birbirine karşı saldırmaya hazır tutmak, sonra da “İç cepheyi bütün tutalım” demek kolay sanat değil!

 

Şimdi bunun anayasasını hazırlamak lazım!