Beyin göçünden sonra, sermaye göçü de hızlandı. İnsana yapılan eğitim yatırımı, beşeri sermaye yatırımıdır. Beşeri sermayenin çıkışına beyin göçü diyoruz. Aslında Başkanlık Sisteminden sonra maddi sermaye çıkışı da başladı. Şimdi hızlandı.
1.Merkez Bankası verilerine göre Ekim 2024 ayında, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında net giriş yok; tersine yabancıya gayrimenkul satışı dahil 204 milyon dolarlık net çıkış, gayrimenkul satışı hariç 401 milyar dolarlık net çıkış var.
Yabancı sermaye hareketleri; doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları olarak sınıflandırılmaktadır.
Doğrudan yabancı yatırım sermayesi; (Foreign direct investment)
Yerleşik olmayan şirketlerin veya özel kişilerin bir ülkeye doğrudan fiziki yatırım yapması, yerli bir yatırımı satın alması, ülkede mevcut bir şirket ile ortaklık kurmasıdır. Yabancı sermaye uzun dönem kalacağı için bir ülkenin cari açığı için en uygun finansman aracıdır.
Türkiye’de vatandaşlık karşılığı gayrimenkul satışı da doğrudan yabancı yatırım sermayesi olarak kabul ediliyor. Ama bunlar yasada öngörülen süreden sonra aldıkları gayrimenkulü daha pahalı satıyor ve getirdiklerinden daha fazla para çıkarıyorlar. Bu nedenle doğrudan yabancı yatırım sermayesinin etkisi sınırlıdır.
Portföy yatırımları; (Portfolio Investment) net varlık, tahvil ve senetler, vadeli mevduat, para, altın, döviz ve finansal türevlerdir.
Hedge fon (hedge fund); = serbest yatırım fonu veya risk fonu, göreceli olarak likit olan mal varlıkları üzerinden al-sat yapılan ve açığa satış, kaldıraç ve türevler gibi daha karmaşık ticari işlem, portföy-yapımı ve risk yönetimi tekniklerinin çok sık kullanıldığı bir yatırım fonu türüdür.
2. Ödemeler bilançosunda, net hata ve noksan kaleminden ekimde184 milyon dolar, ocak-ekimi kapsayan 10 ayda 14,7 milyar dolar kaynağı belli olmayan döviz nakit döviz çıkışı var.
3.Zaman zaman medyada, bazı şirketlerin Türkiye’deki yatırımlarını teminat olarak gösterip, içerden borçlanarak yurt dışında yatırım yaptıkları yazılıyor. İş dünyasında üç- beş milyar dolar borcu olanlar konuşuluyor.
İster doğrudan yatırım adıyla çıksın, ister kaynağı belli olmayan döviz çıkışı olsun, sermaye sahibi parasını Türkiye’de tutmak istemiyor, çıkarıyor.
Buna rağmen Merkez Bankası rezervleri arttı. Çünkü Türkiye yüksek faizle dış borç alıyor ve sıcak para giriyor. Özellikle kur artışının TÜFE’nin altında kalması nedeni ile, faiz/kur makasından cary-trade yoluyla sıcak para girdiğini biliyoruz.
Ödemeler bilançosuna göre; portföy yatırımlarından, ekim ayında 587 milyar dolarlık, ekimden -ekime son bir yılda 19,1 milyar dolarlık giriş oldu.
Türkiye’ye yabancı yatırım sermayesi neden gelmiyor?
Yabancı yatırım sermayesi, iktisadi rasyonelliğe uygun olarak, kârlılık ve risk faktörlerini dikkate alarak yatırım kararı verir. Yabancı yatırım sermayesi yatırım kararlarında; mülkiyet güvencesi, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi risk unsurlarını da dikkate almak zorundadır. Bunlar aynı zamanda ‘’Türkiye’ye neden yabancı yatırım sermayesi gelmiyor’’ sorusunun da cevabıdır.
Türkiye’den neden sermaye çıkıyor?
Kurumsal verilere göre çıkan sermayenin yüzde 48’i Avrupa ve ABD’de yatırım yapmış. Bu ülkelerde işçilik maliyetleri daha yüksektir. İşletmeler için Türkiye’de üretip ihraç etmek daha uygun yatırım seçeneği olurdu.
Yine dışarıda yatırım yapanların gerekçe olarak gösterdikleri;
- Vergi ve teşvik avantajı yüzde 14,8 (Mehmet Şimşek bütçede tasarrufa gücü yetmeyince, teşvikleri düşürdü veya kesti, vergileri artırdı.)
- Hukuk güvenliği yüzde 10 (Hukuk ve yargının bağımsızlığını tartışmaya gerek yok, çünkü yaşıyoruz.)
- Yatırım ortamı, yüzde 17,2 (Reel sektör güven endeksi ve İSO imalat PMİ endeksi de güven sınırının çok altındadır.
Bizim gibi ülkelerde Sıcak para, kriz tuzağıdır.
Portföy yatırımları için yatırımcıların kur riski, politik riskler ya da bilgi riskleri gibi olası riskleri göze almaları gerekebilir. Doğrudan yapılan yatırımlara oranla portföy yatırımlarının vadeleri daha kısa süreli olur. Bu sebeple yabancı portföy yatırımları almış olan ülkeler iyi bir planlaması bulunan finansal piyasalara sahip olmalıdır.
Türkiye ‘ye 2005-2012 arasında giren sıcak para, kur baskısı yarattı. Üretim ithalata bağımlı oldu. Cari açık sürdürülemez oldu. 2018 krizi yaşadık. 2021’deki faiz, nas da aynı zeminde krizi derinleştirdi.
İki yıldır kur artışı TÜFE’nin altında kaldı. Hükümet kurları piyasa belirleyecek dedi. Cumhurbaşkanı yine faiz sebep dedi. Sıcak para kur artışı hisseder ve reel faizler de ekside kalırsa yada jeopolitik bir risk sezerse, bir gecede çıkar. Dolar en az 50 lira ve üstüne çıkar. Türkiye bugüne kadar yaşamadığı şekilde kriz derinleşir.