Prof.Dr.Esfender KORKMAZ


Vergide kantarın topuzu kaçırıldı!

Vergide kantarın topuzu kaçırıldı!


Herkes bilir ama bir defa daha açıklamak gerekirse, Kantarın topuzunu kaçırmak Ölçüyü kaçırarak aşırıya kaçmak-ölçüsüz davranmak anlamına gelir.

Hazine ve Maliye Bakanı mali disiplin diyerek geldi, kamu harcamalarında tasarrufa gücü yetmeyince bu defa vergilere yüklendi.

1.2023 yılında Maliye, vergi, harç ve cezalarda artışa temel olan, yeniden değerleme oranını yüzde 122,93 olarak açıkladı. Oysaki o yıl TÜFE oranı 64,77 oldu.

2023 yılında yeme içme ve ev ihtiyaç maddelerinde yüzde 8 olan KDV oranı yüzde 10’a çıkarıldı. Yüzde 18 olan genel KDV oranı da yüzde 20’ye çıkarıldı.

2.2024 yılında, vergi, ceza ve harçlarda yeniden değerleme oranına paralel olarak yüzde 58,46 oranında artış yapıldı. 2024 TÜFE oranı yüzde 45 dolayında gerçekleşecektir.

2023 yılında reel sektör için yüzde 20 oranında olan Kurumlar vergisi 2024’te yüzde 25’e aynı şekilde finansal sektör için yüzde 25 olan Kurumlar vergisi oranı da yüzde 30’a çıkarıldı.

2025 yılında MB TÜFE hedefini yüzde 21 olarak açıkladı ve fakat hükümet vergi, harç ve cezaları, yeniden değerleme oranına göre yüzde 43,93 artırdı. Oysaki asgari ücreti yüzde 30 oranında artırmıştı.

Her gün herkese trafik cezası yağıyor. Yaşanan bir örnek; Araban evinin önünde ve fakat bakıyorsun kuzey Marmara Tem katılımı yönünde EDS‘ye girmişsin, trafik müfettişi 6439 lira ceza yazmış. İspat edecek bir resimde yok.

Vergi politikası rasyonel değil, aşırı vergi yükü oluştu.

Vergi yükü, kişilerin ve firmaların ödedikleri vergilerin getirdiği yüktür.

Aşırı vergi yükü ise teknik anlamda hesaplanan vergi yükünden daha farklı bir anlam taşır. Vergi sadece kamu harcamalarının finansman aracı değildir. Aynı zamanda iktisadi ve sosyal yapı üzerinde de etkileri vardır. Üretim ve tüketim kararlarını etkiler. Üretim ve tüketimde veya üretim ve tüketim arasında, marjinal ikame oranlarını değiştirir. Yani, vergiler aynı zamanda maliye politikalarının bir aracıdır.

Verginin ortaya çıkardığı olumsuz etkiler nedeniyle, verginin ekonomi üzerindeki yükü, mükelleflerin yaptıkları vergi ödemesini aşıyorsa, o zaman aşırı bir yük var demektir. Vergilerin artırılması vergi yükünü artırdı.

  1. Tüketim vergilerinin talep kısıcı etkisi sınırlı oldu.

Tüketim vergilerinde artış tüketimin kısılmasında kısmen etkili oldu. Çünkü hane halkı tüketiminde lüks ve vazgeçilecek tüketim oranı düşüktür Asgari yaşam için gerekli olan tüketimi kısamazsınız. Buna mukabil tüketim vergilerinin artması, fiyatlar genel seviyesini artırdı.

2. Gelir ve kurumlar vergi yükünün artırılması durgunluk yarattı.

Gelir ve kurumlar vergisini artırmak kısa dönemde gelir artışı sağlasa da, birkaç yıl sonra vergi kaynaklarını kurutur, devletin vergi hasılatı düşer.

Uygulamada işletme karları düştü, yatırımlar azaldı. Bu sene sabit sermaye yatırımlarında artış ikinci çeyrekte çok düşük yüzde 0,8 oldu. Üçüncü çeyrekte eksi 0,8 oranında daralma oldu.

Ağır vergiler doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişini caydırdı. Ekim ayında doğrudan yatırım sermayesinde net çıkış oldu.

Yüksek vergi oranları vergiden kaçınmayı ve vergi kaçırmayı cazip kılar, kayıt dışı faaliyetler artar.

Gelir ve kurumlar vergisini artırmak, kriz dönemlerinde ekonomik koşulları daha da kötüleştirdi. Mamafih bu sene üçüncü çeyrekte düşük büyüme yaşadık ve sanayi sektörü daraldı.

3.Vergi mükellefinde tepki oluştu.

Anayasamıza göre vatandaşın vergi ödevi var; buna karşılık devletin de kamu hizmeti yapmak ödevi var. Falan vergi falan hizmetin karşılığı değildir. Harçlar ise bir hizmet karşılığıdır. Ancak genel anlamda toplum vergi verir; devlet de topladığı vergi ile hizmet yapar…

Eğer vergi mükellefi, kamu hizmetlerinin doğru yapılmadığını, bütçe kaynaklarının, lüks ve şatafata gittiğini, devlet imkanlarının seçim popülizminde kullanıldığını görürse, vergiye tepkili olur. Vergi bilinci zedelenir. Vergi kayıp ve kaçağı artar. Bu süreci de yaşıyoruz.

Rasyonel maliye politikası lafla olmaz, doğrusunu bilmek ve yapmak gerekir.