Konuk YAZAR


Yasa değil, tiranlığa geçiş hazırlığı!

Yasa değil, tiranlığa geçiş hazırlığı!


Çok yanlış bir tanımlamayla “Etki Ajanlığı Yasası” denilen düzenleme, torba yasanın içinde yer alıyor. Torba yasanın 22. maddesiyle, TCK’nın 339. maddesine “Diğer faaliyetler” başlığı altında aşağıdaki ek yapılıyor:

“Madde 339/A- (1) Bu Bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda;

a) Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar,

b) Türkiye’de suç işleyenler,

Hakkında, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Fiilin, bu Bölümde düzenlenen suçlar dışında başka bir suç oluşturması halinde hem bu suçtan hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.

(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise faile sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.”

***

Teklif, komisyonda görüşülürken söz alan CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer, teklifin anayasaya aykırı olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Örneğin Dışişleri Bakanlığı'nın dış politikasını eleştirmek, gündeme getirmek, haber yapmak suç teşkil edecek midir? Mevcut düzenlemeler ile AKP gibi düşünmeyenlerin büyük çoğunluğu terörist ilan ediyordunuz, yeni düzenleme ile de terörist diyemediklerinize ajan diyeceksiniz. Dün Esad'a Esed diyordunuz. Bugün Esad diyorsunuz. Dün darbeci dediğiniz Sisi'yi bugün turkuaz halılarda Saray'da karşılıyorsunuz. Yani iktidarın siyasal yararları günlük olarak değişiyor. Pragmatist dış politika anlayışınız, bugün düşman dediğinizi yarın dost görebiliyor. O zaman kimi, hangi siyasal yararlar aleyhine davranmakla suçlayacaklar? Bu maddenin Türkiye'deki muhalifler, gazeteciler, aktivistler için hazırlanmış bir madde olduğu o kadar açık ki."

***

Konuyu 4 Haziran 2024 tarihli yazımda ele almış ve şu tespiti yapmıştım:

Gürcistan’da çıkarılan “Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı” yasasındaki düzenleme, fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurt dışından alan Gürcistan'daki kuruluşların “yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon” olarak kaydolmalarını, aksi halde para cezalarıyla karşı karşıya kalmalarını öngörüyor. Kayıt sırasında, kurum ve kuruluşlar tarafından tüm gelirlerin yansıtılması gerekiyor.

Türkiye’de ise sivil toplum kuruluşu görünümlü, yabancı istihbarat servisleri tarafından örtülü olarak desteklenen organizasyonları önlemek için değil de bu kuruluşlar hakkında araştırma yapanları cezalandırmak için yasa hazırlandı!

Maddede yer alan “veya” ve “ya da” bağlaçları, suçun kapsamını öyle genişletiyor ki yabancı bir devlet veya organizasyondan talimat almasa da gazeteciler veya akademisyenler, Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yaparsa, “devletin stratejik çıkarları aleyhine” denilerek suçlanabilecek!

Teklif, Türkiye’yi değil etki ajanlarını koruyor!

***

Teklifte, yabancı fonlarla Türkiye’de sözde sivil toplumculuk veya sözde gazetecilik yapanlar hakkında tek bir kelime yok ama onları araştırırsanız, mahkûm edileceksiniz!

Ayrıca “Öcalan Meclis’te konuşsun” politikasını veya yakın gelecekte devletin, Suriye ve Irak’taki yapılanmaları himaye alma almak politikasını eleştirirseniz, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları doğrultusunda hareket etmek”le suçlanabileceksiniz!

Devletin güvenliği veya stratejik çıkarlarını veya devletin iç veya dış siyasal yararlarını kim belirliyor? Siyasi iktidar değil mi? Bu durumda, iktidarın iç veya dış politikasını eleştirmiş olmak, suçlanmak için yeterli olacak.

“İktidar, uyguladığı dış politikayla Büyük Orta Doğu Projesi’ne hizmet ediyor” diyenler de “Filistin gösterip, İsrail’e demir-çelik satıyorlar” diye haber yapanlar da mahkûm edilecek!

Kamu kurumları, suç işleyen herhangi bir vatandaş veya Suriyeliler, Afganlar veya Arap ülkelerinden vatandaş yapılanlar hakkında araştırma yapan gazeteciler veya akademisyenler de mahkûm edilecek!

Bu bir yasa değil, etki ajanlarını korumak ve gazetecileri susturmak amaçlı bir hazırlıktır; tiranlığa geçiş hazırlığı da denilebilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arslan BULUT(Yeniçağ)