Semra DOST


Yeni Dönemde ABD-Türkiye İlişkileri nasıl seyreder?

Yeni Dönemde ABD-Türkiye İlişkileri nasıl seyreder?


 

 

2024’te dünya siyasetindeki dalgalanmalar, ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir döneme işaret ediyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, hem stratejik iş birlikleri hem de zaman zaman yaşanan diplomatik gerilimlerle şekilleniyor. Yeni ABD yönetimi ve Türkiye'nin izlediği dış politika stratejileri, ilişkilerin hangi yöne evrileceği konusunda merakla takip ediliyor.

 

Savunma İş Birliği ve Güvenlik Konuları

 

ABD ve Türkiye arasındaki savunma iş birliği, ikili ilişkilerin en kritik unsurlarından biri olmaya devam ediyor. NATO müttefiki olan Türkiye, İttifak içinde oynadığı rol ve bölgesel güvenlik açısından önemini koruyor. Ancak S-400 savunma sistemi alımı nedeniyle yaşanan gerilim, özellikle F-35 programı başta olmak üzere askeri iş birliklerini olumsuz etkiledi. Uzmanlar, bu konunun çözülmesinin iki ülke ilişkilerinde yumuşamaya yol açabileceğini düşünüyor.

 

ABD'nin yeni dönemde Ortadoğu ve Doğu Akdeniz politikaları, Türkiye'nin stratejik çıkarlarıyla zaman zaman çelişse de, ortak çıkarlar da mevcut. Özellikle terörle mücadele, enerji güvenliği ve göç gibi konularda iki ülkenin iş birliği yapabileceği alanlar öne çıkıyor. Türk yetkililer, ABD’den daha güçlü destek beklerken, ABD tarafı ise Türkiye’nin bölgedeki eylemlerinde daha uyumlu bir çizgi izlemesini talep ediyor.

 

Ekonomik İş Birliği ve Ticaret Hedefleri

 

Ekonomik ilişkiler, ABD-Türkiye iş birliğinin diğer bir önemli boyutu. 2023’te iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 35 milyar dolara ulaştı ve taraflar bu rakamı artırmayı hedefliyor. Türkiye, ABD’nin en büyük ticaret ortakları arasında yer alırken, teknoloji transferi, yatırım projeleri ve sanayi iş birlikleri, iki ülke için büyük fırsatlar sunuyor.

 

Öte yandan, Türkiye’nin ABD ile yaşadığı bazı ticari engeller ve yaptırım riskleri, ekonomik ilişkilerin gelişmesini zorlaştıran unsurlar olarak öne çıkıyor. Yeni dönemde bu engellerin aşılması için her iki ülkenin de daha esnek ve çözüm odaklı politikalar geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor. Biden yönetimi, demokratik değerlere ve insan haklarına vurgu yaparak, ekonomik iş birliklerinin de bu çerçevede ilerlemesi gerektiğini savunuyor.

 

Jeopolitik Gerilimler ve Bölgesel Politikalar

 

ABD ve Türkiye’nin farklı görüşlerde olduğu bazı bölgesel konular, ilişkilerin hassas dengeler üzerinde ilerlemesine yol açıyor. Özellikle Suriye politikası, PYD/YPG konusundaki görüş ayrılıkları ve Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarına ilişkin anlaşmazlıklar, gerginliklerin başlıca sebeplerinden. Türkiye, sınır güvenliği ve terörle mücadele konusunda ABD’den daha güçlü bir destek talep ederken, ABD ise bu konularda denge politikası izlemeye çalışıyor.

 

Bununla birlikte, Kafkaslar, Ukrayna krizi ve Asya-Pasifik'teki gelişmeler, iki ülkenin stratejik ortaklığının önemini artırıyor. Uzmanlar, ABD-Türkiye ilişkilerinin, hem iş birliğine açık hem de rekabet içeren bir doğası olduğunu belirtiyor. Özellikle Rusya ile ilişkiler, ABD'nin Türkiye'ye yönelik bakışını etkileyen faktörlerden biri olmaya devam ediyor.

 

Gelecekte Ne Bekleniyor?

 

2024’te ABD-Türkiye ilişkilerinin nasıl şekilleneceği, iki ülkenin liderlerinin diplomatik çabalarına bağlı olacak. Washington ve Ankara arasındaki üst düzey görüşmeler, gerilimlerin azaltılmasına yönelik olumlu sinyaller verebilir. Uzmanlar, ilişkilerin tam anlamıyla düzelmesi için her iki tarafın da karşılıklı anlayış ve pragmatizm göstermesi gerektiğini ifade ediyor.

 

ABD ve Türkiye arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması, karşılıklı ekonomik ve stratejik çıkarların korunması adına kritik önem taşıyor. Bu dönemde, her iki ülkenin de küresel ölçekteki rolünü güçlendirecek iş birlikleri geliştirmesi bekleniyor. Ancak, ilişkilerin yeniden şekillenmesinde Suriye, insan hakları ve savunma politikaları gibi konular belirleyici olmaya devam edecek.